KYOTO Protokolü Nedir?
KYOTO Protokolü
1970’li yıllar döneminde ve beraberinde, sivil toplum örgütlerinin ve çevre konusunda duyarlı olan araştırmacıların / bilim insanlarının da girişimiyle, kamuoyunda oluşan farkındalık sonucunda iklim değişiklikleri, küresel ısınma ve su sorununa ilişkin önlemlerin alınması gerektiği bilinci insanlar arasında yaygınlaşmaya başlamıştır. Dünya çapında konunun çeşitli örgütler tarafından sahiplenilerek tartışmaya açılması ile hükümetlerin ve kamuoyunun ilgisi küresel ısınma üzerine çekilmeye çalışılmıştır. Bu çalışmalar doğrultusunda, 1992 yılında Rio Dünya Zirvesi’nde dünya ikliminin korunması amacıyla Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Anlaşması (UNFCCC) imzalanmıştır. Bu tarihten sonra da anlaşma uyarınca konuyla ilgili daha yoğun araştırmalar yapılmış ve uluslararası ölçekte hükümetleri bağlayıcı ve önlemler almaya yönelten girişimler gerçekleştirilmiştir. Bunun en önemli ürünü 1997 yılında Japonya’nın Kyoto şehrinde imzalanan protokol olmuştur. Bu protokolün özelliği, anlaşmaya taraf olan ülkelerin sera gazlarının salınımı konusunda çeşitli limitlere tabi tutulmasıdır. Bu protokol, ülkelerin atmosfere saldıkları karbon miktarını 2008 ile 2012 yılları arasındaki beş yıllık bir zaman süresinde 1990 yılındaki düzeylere düşürmelerini zorunlu kılmaktadır. Dolayısıyla 2012 yılında sözleşmenin taahhüt süresi bitmekte ve geçerliliği kalmamaktadır
Sözleşme uyarınca ülkeler iki grupta ele alınmış ve gelişmiş ülkeler için gaz salınımının % 5’lik bir oranda azaltılması öngörülmüş, az gelişmiş ülkeler ise bu sorumluluktan muaf tutulmuşlardır. Türkiye’nin 2008 yılı Haziran ayı itibariyle sözleşmeye taraf olmasının ardından, protokolü onaylamayan tek ülke olarak Amerika Birleşik Devletleri kalmıştır. Oysa tek başına ABD, o dönemde sera gazlarının % 26’sını atmosfere salmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri, üretim sürecinde doğayı en çok kirleten ülke olma pozisyonundan kurtulamamaktadır.
Politikalar, gelişmiş ülkelerin pazarlık gücü ve özel sermayenin etkisi altında yönlendirilmektedir.