Katil balina veya orka diye bilinen Orcinus orca türü deniz memelilerinin aslında yunus olduğunu biliyor muydunuz? Hatta kendileri aynı zamanda en iri yunus türüdür. Tabii Cetacea alt takımındaki bütün memelilerin “balina” olduğu da ayrı bir mevzudur. Yani teknik olarak yunuslar da Odontoceti taksonundaki dişli balinalardır. Dişli balinalara örnek olarak kaşalot (Physeter macrocephalus) veya beluga balinası (Delphinapterus leucas) verilebilir. Yunusların da birer balina olması konusuna bazı bilim insanları tam olarak katılmasa da tartışmanın taksonomiden ziyade basit bir isimlendirme üzerine oluşu, durumun ciddiyetini azaltmaktadır. Kesin olarak söyleyebiliriz ki yunuslar, taksonomik olarak Cetacea alt takımındaki birer Odontoceti (dişli balina) üyesidir. Dolayısıyla her yunus bir balina olabilir; ancak her balina bir yunus olamaz.
Cetacea alt takımı temelde, yaklaşık olarak 34 milyon yıl önce dişli balinalar (Odontoceti) ve dişsiz balinalar (Mysticeti) olmak üzere iki büyük gruba ayrılır. Söz konusu tarihe ait Maiabalaena nesbittae hem dişli, hem de dişsiz balinaların ortak atası keşfedilir. Bu sayede dişlerin o tarihte kaybolmaya başladığı anlaşılır ki taksonların ayrımına işarettir. Yunuslar, dişli balinalar taksonuna üye iken; kambur balinalar veya mavi balinalar, dişsiz balinalar taksonunda sınıflandırılırlar. Dişsiz balinaların, isimlerinden de anlaşılacağı gibi dişleri yoktur. Baleen adı verilen elastik yapıda filtreleri vardır. Bu yüzden kemikleşen bireylerde diş görülmez. Halk arasında “balina” denildiğinde sadece dişsiz balinalar anlaşılır. Halbuki balinalar dişli veya dişsiz olabilir. Dolayısıyla taksonomik olarak tüm yunuslar dişli balinadır diyebiliriz. Zira anatomik özelliklerinden direkt ayırt edilebilir. Örneğin dişli balinaların kafa ön kısımlarında, yani frontal bölgede melon (kavun) adı verilen bir adipoz (yağ) dokusu vardır. Bu doku ekolokasyon (biyosonar) ile iletişim kurmada çok büyük rol sahibidir.
Ayrıca bütün katil balinalar Orcinus orca isimli aynı türde sınıflandırılıyor. Taksonomide “tür problemi” nedeniyle hangi parametrelere göre türlere ayrılacağına karar verilemiyor. Zira ekolojik nişleri açısından Kuzey ve Güney Yarımküre’deki popülasyonların farklı ırklarda, alt türlerde hatta türlerde sınıflandırılmasını gerektirecek farklılıklar bulunduruyor. Renk tonları, sırt yüzgeçleri hatta beyaz lekeleri bile birçok popülasyonda farklılık gösteriyor. Söz konusu geniş genetik varyasyonlar, günümüzde “tip (type)” kategorisinde sınıflandırılsa da yeni analizler için türün taksonomisinin elden geçirilmesi gerekiyor.
Fakat orkalar sadece dişli balina olmakla kalmayıp, doğrudan okyanus yunuslarının ve domuzbalıklarının (yunusa benzer bir memeli) bulunduğu Delphinidae ailesinde sınıflandırılırlar. Çünkü yunuslar gibi eğimli kafa yapısına, tek hava deliğine, aerodinamik vücut hatlarına ve gagalı ağız yapısına sahiptirler. Ayrıca etolojik (davranış bilimi) olarak da yunuslara benzerler. Ayrıca isimlerinin aksine doğada insanlara karşı herhangi bir saldırı rapor edilmemiştir.
Ayrıca ilginçtir ki balinalar, Çift Toynaklılar (Artiodactyla) takımında sınıflandırılırlar. Cetacea alt takımındaki yunus ve balina gibi memeli deniz hayvanları bu takımdan evrimleşmiştir. Çift Toynaklıların en meşhur üyeleri hipopotamlar, develer, zürafalar antiloplar, keçiler, lamalar, alpakalar, geyikler ve domuzlardır. Diğer yandan atlar, zebralar ve gergedanlar ise Tek Toynaklılar (Perissodactyla) takımında sınıflandırılırlar. Dolayısıyla bazı eski kaynaklarda Cetacea, “alt takım” yerine bir “takım” olarak sınıflandırılabilir. Hal böyle olunca Cetacea ve Artiodactyla takımı, son filogenetik analizler ışığında sık sık Cetartiodactyla isimli ortak bir taksonda resmedilir. Fakat son çalışmalarda Artiodactyla takımı içerisinde bir alt takım olduğuna karar verilmiştir.
Neden “Katil”?
“Katil” unvanını siyah-beyaz ve ürkütücü görünümlerinden ötürü almışlardır. Aslında doğada üst düzey avcıdırlar, öyle ki büyük beyaz köpekbalıklarını bile avlayabilirler! Fakat genellikle insanlar hayvanlara “katil” adını, kendilerini (insanları) öldürdükleri için vermeyi uygun görürler. Oysa geride bıraktığımız birkaç asır içerisinde vahşi katil balinaların insan saldırılarının sayısı iki elin parmaklarını geçmediği gibi, ölümlü saldırılar sadece birkaç tanedir.
Bunun haricinde, meşhur “Blackfish” belgeselinde de gösterildiği gibi, gösteri hayvanı olarak kullanılan katil balinalar kimi zaman eğiticilerine saldırarak onları öldürmüşlerdir. Hatta “koruma” altındaki katil balina saldırısı sayısı, vahşi yaşamdakinden onlarca kat daha fazla olarak kayıtlara geçmiştir.
Aşağıda, Meksika’nın La Paz kenti açıklarında 20. evlilik yıldönümlerini kutlayan Rich ve Laura Howard çiftinin sürat teknesine eşlik eden katil balinaların heyecan verici “yarışını” izleyeceğiz.