Dünya Bankası Başkanı David Malpass, Dünya Bankası’nın bazı yoksul ülkelerin borç yüklerini azaltma müzakerelerinde iklim değişikliğini hesaba katmanın yolları üzerinde Uluslararası Para Fonu (IMF) ile birlikte çalıştığını söyledi.
Etiyopya, Çad ve Zambiya, 20 büyük ekonomiden oluşan Grup tarafından desteklenen yeni bir Ortak Çerçeve kapsamında kredi sağlayanlarla görüşmeler başlattı. Bu süreç, bazı durumlarda borçların azaltılmasına yol açabilir.
Malpass, başka ülkelerin de borçlarının yeniden yapılandırılmasını talep etmesini beklediğini söyledi, ancak konuyla ilgili ayrıntı vermedi.
Koronavirüs salgını, salgından önce halihazırda büyük ölçüde borçlu olan birçok ülke için durumu kötüleştirdi; gelirleri azaldı, harcama arttı ve aşılama oranları gelişmiş ekonomilerin çok gerisinde kaldı.
Çin, ABD ve diğer G20 ülkeleri başlangıçta dünyanın en yoksul ülkelerine Borç Hizmeti Askıya Alma Girişimi (DSSI) kapsamında geçici ödeme muafiyeti sundu. G20 ayrıca, Kasım ayında, sürdürülemez borç stoklarıyla mücadele etmek için tasarlanmış yeni bir çerçeve de başlattı.
Malpass, Dünya Bankası ve IMF’nin birçok yoksul ülkenin ağır borç yükünü azaltma veya yeniden yapılandırma ihtiyacı ve iklim değişikliğine neden olan fosil yakıt emisyonlarının azaltımı ihtiyacı olan iki küresel sorunu birlikte ala almayı da incelediklerini söyledi
Malpass, “Daha yoksul ülkeler de dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki ülkelerin iklim eylemi ihtiyacıyla borç azaltım ihtiyacını bir araya getirmenin bir yolu var” diyerek ilk çabaların G20 ortak çerçevesi altında gerçekleştirilebileceğini belirtti.
Uzmanlar, iklim değişikliğini borcu yeniden yapılandırma sürecine dahil etmenin, egemen kredi sağlayanları ve hatta özel alacaklıları, sürdürülebilir kalkınma ve iklim hedeflerine yönelik ilerleme karşılığında, ağır borçlu yoksul ülkelerin borçlarının belirli bir yüzdesini silme konusunda motive etmeye yardımcı olabileceğini söylüyor.
Dünya Bankası ve IMF, her ülkenin borç yükünün sürdürülebilirliğini değerlendirdikleri için, borcu yeniden yapılandırma müzakerelerinde önemli bir danışmanlık rolü oynuyor.
Pek çok gelişmekte olan ülke, iklim değişikliğinin bir sonucu olarak gıda kaynaklarını ve altyapılarını desteklemek için büyük harcamalara ihtiyaç duyuyor. Hükümetler ayrıca alternatif enerji projelerine büyük miktarda para harcamalı, ancak ihtiyaç duyulan yatırımları karşılayacak kaynaklardan yoksunlar.
Malpass, “Gelişmiş ekonomilerdeki faaliyetlerin daha yoksul ekonomilerdeki insanlar üzerinde bir etkiye sahip olduğunun dünya tarafından tanınması gerekiyor. Daha yoksul ülkelerin seragazı emisyonları az, ancak dünyanın geri kalanından kaynaklanan emisyonların yükünü taşıyorlar” diye ekledi.
IMF Genel Müdürü Kristalina Georgieva, bu ayın başlarında gazetecilere, borçların hafifletilmesiyle iklim direnci ve düşük karbonlu enerji kaynaklarına yatırım arasında bağlantı kurulmasına ilişkin erken aşamadaki tartışmaları anlattı.
Bunu yapmanın özel sektör alacaklılarının Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na ulaşmalarına yardımcı olabileceğini söyledi.
Georgieva, “Ülkelere nefes alabilecekleri bir alan açarsanız karşılığında, alacaklı olarak bunun o ülkede, küresel kamu yararına yol açabilecek bir taahhüde dönüştüğünü gösterebilirsiniz” dedi.