Yeni Araştırma: COVID-19 Kısıtlamalarının İklim Krizinde Önemli Bir Etkisi Olmayacak
Yeni bir araştırma, koronavirüs dönemindeki kısıtlamaların iklim krizi üzerinde önemli bir etkisi olmayacağını ortaya koydu.
Koronavirüs pandemisi nedeniyle dünya genelinde uygulanan kısıtlamaların emisyonlarda azalmaya yol açarak iklim değişikliği üzerinde de olumlu etkileri olabileceği görüşü pandeminin başından bu yana dile getiriliyor. Ancak yeni yapılan bir araştırmanın sonuçları bu görüşü savunanları hayal kırıklığına uğratacak nitelikte.
DW Türkçe’de yer alan bir habere göre, Kanada İklim Modelleme ve Analiz Merkezi (CCma) tarafından yapılan bir araştırma, dünya genelinde uygulanan kısıtlamalar emisyonlarda gözle görülür bir azalmaya neden olmuş olsa da, kısıtlamaların iklim değişikliği üzerindeki etkisinin uzun dönemde “az”, hatta “kanıtlanamayacak derecede az” olacağını gösterdi. Sonuçları “Science Advances” dergisinde yayımlanan araştırma ile ilgili olarak araştırmacılar “Elde ettiğimiz sonuçlar, kısıtlamaların kısa bir süre mevcut olması halinde emisyondaki büyük bir azalmanın dahi iklim üzerinde küçük hatta kanıtlanamayacak derecede etkisi olacağını gösteriyor” dediler.
“Ekonomiyi Canlandırma Önlemleri Önemli”
Küresel ısınmayı azaltmanın ve küresel ortalama sıcaklıkları istikrarlı bir seyre getirmenin her yıl düzenli olarak emisyonların “sıfırlanması” ile mümkün olabileceğine dikkat çeken araştırmacılar, “Bu nedenle şu anda önemli olan, ülkelerin korona döneminde durgunluk sürecine giren ekonomileri canlandırmak için ne tür önlemlere başvuracağı. Bu önlemlerin emisyonlar üzerinde uzun dönemli etkileri olabilir ve iklim değişikliğinin seyrini de önemli ölçüde etkileyebilir” dediler.
East Anglia Üniversitesi’nin bir araştırmasına göre, korona kısıtlamaları dolayısıyla dünya genelinde 2020 yılında karbondioksit salımı 2019’a kıyasla %7 oranında azaldı. Araştırmada bunun şu ana kadar tespit edilen en büyük azalma olduğu ifade edildi. Ancak bu araştırmada da korona kısıtlamaları nedeniyle emisyonlarda meydana gelen geçici düşüşün iklim üzerinde uzun vadeli etkileri olmamasının beklendiği vurgulandı.