Nehirler, pek çok ülkenin can damarları.
Değerli ekosistemler meydana getiriyor, insanlara içme suyu sağlıyor, tarım ve sanayi için ham madde sunuyorlar.
Özellikle Güney Küre’de, tatlı su kaynaklarına erişim için güçlü bir rekabet görülüyor.
Hidroelektrik kullanımının artması, son zamanlarda bu rekabeti daha da kuvvetlendirmiş.
Örneğin Etiyopya’yı ele alalım: Ülke Omo Nehri üzerinde bulunan mega baraj Gibe III’ü doldurmaya başlayınca, nehrin aşağısında bulunan kullanıcılar su hacminde düşüş olduğunu görmüş.
Doğal taşkınlar azalmış ve taşkın yatağına giden verimli çamurun hacmi düşmüş.
Omo’nun içine aktığı Kenya’daki Turkana Gölü’nün seviyesi, geçici olarak iki metre düşmüş.
Bu durum, insanlar ve tarım için önemli sonuçlar meydana getirmiş.
Bağlantı Noktasının Ele Alınması
Su, enerji, gıda ve ekosistemler arasındaki etkileşim ağı (uzmanlar bunu “su-enerji-gıda (WEF) bağlantı noktası” şeklinde adlandırıyor), sınırötesi nehirlerin beslenme havzalarında sıklıkla geniş çaplı anlaşmazlıklara yol açıyor.
Barajlar ve sulama düzenleri gibi büyük ölçekli altyapı inşaat projeleri, geçmişteki çeşitli noktalarda komşu devletler arasında siyasi gerilimlere sebep olmuş.
Şimdiyse Zürih – İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü’nün (ETH Zürih) öncülüğündeki uluslararası bir araştırma takımı, paydaş çıkarlarının nesnel şekilde analiz edilmesi yoluyla, su kullanımına yönelik bu gibi anlaşmazlıkların çözüme bağlanmasına yardımcı olacak stratejik bir araç kiti geliştirmiş.
AB’nin Horizon 2020 projesi DAFNE’de Avrupa ve Afrika’dan 14 araştırma ortağı, su kaynaklarının daha adil şekilde yönetilmesine ilişkin yaklaşımlar bulmak üzere birlikte çalışmışlar.
ETH Zürih’te subilim ve su kaynakları yönetimi profesörü olan Paolo Burlando şöyle aktarıyor:
“Geniş kullanıcı yelpazesine sahip büyük ve sınırötesi nehir havzalarında bile su, enerji, gıda ve ekosistemler arasındaki bağlantı noktasını sürdürülebilir şekilde yönetmenin nasıl mümkün olduğunu göstermek istedik.”
DAFNE, katılımcı planlamayı mümkün kılmak üzere son teknoloji modelleme yöntemleri ve dijital çözümler kullanıyor.
Stratejik bir karar aracı, müdahalelerin sosyal, ekonomik ve çevresel sonuçlarının nicel bir yaklaşımla değerlendirilmesini sağlayarak kullanıcıların uygulanabilir gelişim güzergâhlarını belirlemesini sağlıyor.
Paydaşların seçtiği güzergâhlar, karşılık gelen su kaynaklarındaki etkilerin doğru şekilde analiz edilmesi amacıyla yüksek çözünürlüklü iklim senaryolarının yön verdiği hidrolojik bir model kullanılarak detaylı şekilde canlandırılıyor.
Bağlantı noktasının diğer yönlerini modellemek için ise ilave alt modeller kullanılabiliyor.
Son olarak ise bir görselleştirme aracı, karşılıklı ilişkileri aydınlatmaya ve sorunları çeşitli kullanıcıların bakış açılarından değerlendirmeye yardımcı oluyor.