Kışın da En Az Yaz Kadar Su İçmek Gerekir
Kış denince akla gelen ilk şeylerden biri grip, nezle, soğuk algınlığı gibi kışa özgü hastalıklardır. Bu hastalıklar nedeni ile günlerce boğaz ağrısı, vücut kırgınlığı gibi problemler baş gösterebilir. İstirahat edemeyecek durumda olanların ise bu hastalıkları başkalarına yayma ihtimalleri yüksektir.
Kısacası, insanların yaşam kalitesi düşer. Kışın hastalıklardan korunmak ve bağışıklığı arttırmak adına özellikle C vitamini üzerinde durulur. C vitamini içeriği yüksek gıdalar listeleri yayınlanır. Ayrıca bitki çayları tarifleri de paylaşılır. Bolca tüketilmesi önerilir. Bunun dışında her gün 5-6 porsiyon sebze – meyve tüketilmesi hatırlatılır.
Ellerin iyi yıkanması konusuna özellikle dikkat çekilir. Hastalıklara yakalandığımızda da bu önerilerin uygulanması gerekir. Dikkat edileceği gibi, kışın hasta olmamak ve bağışıklığı güçlendirmek için önerilen besinlerin çoğunluğu yüksek su içermektedir.
C vitamini içeriği yüksek gıdalar, bitki çayları, büyükanne tarifi çorbalar hep yüksek oranda su içermektedir. Kışın soğuk havalarda ısınmak için ilk akla gelen, elbette bir bardak su içmek değildir. Bunun yerine aklımıza; sıcak bir şeyler içmek, sobanın başına geçmek, kalın battaniyelerin altına sığınmak ve kaloriferin derecesini artırmak gelir. Böylece ortam ve vücut ısısını arttırmış oluruz. Ancak ısınmak için yapılan tüm bu eylemler vücudumuzun ve cildimizin kurumasına yani dehidrasyona neden olabilmektedir.
Yazın ter yoluyla kaybettiğimiz suyun yerine getirilmesi için su tüketimini arttırmamız gerekmektedir. Kışın fazla terlemediğimiz için, ter yoluyla daha az su kaybederiz. Bu yüzden genel olarak kışın daha az su tüketiriz.
Peki bu, kışın suya daha az ihtiyacımız olduğu anlamına mı gelir?
Aslında gelmez. Çünkü su içildiğinde ve haricen kullanıldığında hastalıklardan koruma sağlayan en önemli içecektir. Kışın da yazın içtiğimiz kadar su içmeliyiz.