Pandemi sırasında emisyonlardaki düşüşe rağmen karbondioksit konsantrasyonları endüstri öncesi seviyelerin %50 oranında üzerinde.
Bilim insanları, atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonlarının, COVID salgını sırasında emisyonlardaki düşüşe rağmen rekor seviyelere ulaştığını söyledi.
Hawaii, Mauna Loa Gözlemevi’nde uzun süredir devam eden kayıt istasyonundan yapılan en son ölçümler, küresel karbondioksit seviyelerinin Sanayi Devriminden önceki döneme kıyasla %50 daha yüksek olduğunu gösteriyor.
Scripps Okyanus Bilimi Enstitüsü, California San Diego Üniversitesi tarafından yayımlanan veriler, Mart ayında seragazının atmosferik konsantrasyonlarının milyonda ortalama 417,14 parça (ppm) olduğunu gösteriyor ki bu yeni bir rekor.
İngiltere merkezli Met Ofisi, yükselen sıcaklıkların ve iklim krizinin ana itici gücü olan aylık karbondioksit konsantrasyonlarının 2021’de yaklaşık 419,5 ppm ile zirve yapacağını tahmin ediyor.
Scripps veri setindeki Mauna Loa’daki aylık karbondioksit konsantrasyonları için önceki rekor, Mayıs 2020’de 417.10 ppm idi.
Geçen yılın yıllık ortalama rakamı 413.94 ppm idi. 2021 ortalama seviyesinin ise yaklaşık 416.3 ppm olacağı tahmin ediliyor.
Atmosferdeki karbondioksit seviyeleri yıl boyunca hafif dalgalanarak; sonbahar ve kış aylarında tekrar yükselmeden önce, bir kısmı ilkbahar ve yaz aylarında kuzey yarımkürede büyüyen bitkiler tarafından emildiği için düşüyor.
Ancak Met Office, artan karbondioksit konsantrasyonlarındaki uzun vadeli eğilimin, esas olarak fosil yakıtların yakılması ve ayrıca ormansızlaşmanın yol açtığı insan faaliyetlerinden kaynaklandığını açıkladı.
Koronavirüs salgını başladığında ulaşımdaki düşüş ve ekonomik faaliyetin yavaşlamasının bir sonucu olarak 2020’de küresel emisyonlar geçici olarak azaldı. Ancak 2020’deki emisyon azaltımı, atmosferde yükselmeye devam eden karbondioksit oluşumunu önemli ölçüde etkilemedi.
Met Office, yükselişi yavaşlatmak veya durdurmak için emisyonlarda çok daha büyük, daha uzun vadeli düşüşlerin gerekeceği konusunda uyardı.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) projeksiyonları, küresel ısınmanın 1,5 derecede durdurulması konusunda uyarıyor. Küresel emisyonların da 2050 civarında veya daha erken sıfırlanması gerekecek.
Net sıfıra ulaşmak, emisyonları olabildiğince sıfıra yaklaştırmayı ve kalan kirliliği emmek için ağaç dikmek gibi adımlar atmayı içeriyor.
En son verilere yorum yapan Imperial College London Grantham Enstitüsü’nden Prof. Martin Siegert, yeni rekor seviyenin şüphesiz beklendiğini söyledi.
“Emisyonlar azaltılmış olabilir, ancak yine de çok miktarda karbondioksit yayıyoruz ve bu nedenle atmosferik konsantrasyon artmaya mahkum. Net sıfıra giden yol zorlu ama gerekli ve geçişe acilen başlamalıyız” dedi.
University College London’dan Prof. Simon Lewis ise “Fosil yakıt emisyonlarının gezegenimizi ne kadar hızlı etkilediğini unutmak çok kolay. Atmosferdeki karbondioksit miktarını %25 arttırmak 200 yıldan fazla, sanayi öncesi seviyelerin %50 üzerine çıkması ise ise sadece 30 yıl sürdü. Bu dramatik değişiklik, Dünya’ya çarpan bir insan göktaşı gibi” dedi.