Önemli bir soru bu. Cevabı böbrek yapısında ve metabolizmasında yatıyor.
Bizim gibi memelilerin deniz suyu gibi o denli fazla tuzu atmak için fazla miktarda su kullanması lazım. Bu yüzden tuz atayım derken bir sürü su kaybederiz. Fakat deniz memelilerin böbreklerinin evrimsel uyum başarısı nedeniyle daha konsantre tuz atabiliyorlar. Sanırım henle gibi böbrek yapıları çok uzun olduğu için fazla su kullanmadan tuz atabiliyorlar ve daha konsantre idrar çıkartıyorlar. Diğer yandan bizim gibi terleme ile deriden ve solunum ile akciğerden su kaybetmiyorlar. Bu sayede yiyeceklerden aldıkları suyu metabolik olarak yeterince kullanabiliyorlar. Sonuçta her canlının büyük bölümü sudur. Özellikle deniz hayvanlarının. Ayrıca beslenme ile birlikte içtikleri deniz suyundan bile yeterince tuzu atabiliyorlar.
Okuduğum kadarıyla su içmek için isteyerek deniz suyu içen deniz memelileri nadir. Deniz biyolojisi çalışan arkadaşlar daha ayrıntılı netleştirecektir. Mesela ilginçtir, koalalar bile U’i su olan Eucalyptus bitkisi ile beslenerek gerekli suyu karşılıyorlar. Çünkü koala gibi yerde savunmasız olan bir hayvanın dere kenarında fazla zaman geçirmesi pek avantajlı değil. Zaten baleen (dişsiz balinaların ağız için keratin filamentleri) sayesinde suyu süzerek besleniyorlar.
Bence balinaları düşündüğümüz için pek kafamızda oturmuyor. Fakat balinaların midesinin yaklaşık 1000 litre besin alabildiğini unutmamamız lazım. Çünkü 1 ton krill/planktondan/balık aldığı su ihtiyacı + böbreğin su tutma özelliği + terleme/solunum ile su kaybetmemesi birleşince yeterli metabolik su ihtiyacı karşılanıyor gibi gözüküyor. Bence fok gibi daha küçük olanlar için de aynısı geçerli. Sonuçta oransal açıdan bakınca balina ile eş değer. Belki 1000 litre besin depolayamıyor ama kendi ağırlığı da 50 ton değil.
Bu yüzden 2-3 kg besinden aldığı su yeterli geliyordur. Aynı şekilde solunumla su kaybetmemesi için özelleşmiş nazal yolları olduğunu okudum.