Atmosfer nehirleri, ilk kurbanlarını istedi.
Bilim insanlarının bulduğuna göre, atmosfer nehirleri (atmosferde asılı halde duran dar ve yoğun nem geçitleri), 2011 yılında San Francisco Körfezi’ndeki vahşi Olimpia istiridyelerinin gizemli kitlesel yok oluşundan sorumluydu.
Bu durum, Mississippi Nehri’nden 15 kat fazla su taşıyabilen bu ‘gökteki nehirlerin’, bütün bir nüfusa doğrudan zarar verişinin ilk belgelenişi. Üstelik küresel iklim ısındıkça sıklıklarının, şiddetlerinin ve tahmin edilemeyişlerinin artması bekleniyor.
Davis’teki Kaliforniya Üniversitesi’nde bulunan takım şöyle bildiriyor: “Uç noktadaki hava olaylarının iklim değişikliği altında daha yaygın olması bekleniyor.
“Uç noktadaki yağışların, hassas bir türü etkileyerek, kuzey San Francisco Körfezi’ndeki vahşi istiridyelerin yaklaşık yüzde 100 oranında kitlesel ölümüne katkıda bulunuyor göründüğü yeni bir işleyişe dikkat çektik.”
Eğer doğal atmosfer nehirleri olgusu size yabancı geliyorsa, bunlar, sıcak iklim kuşaklarının dışındaki dikey su buharı naklinin çoğundan sorumlu olan, atmosferdeki nispeten dar bölgelerdir.
Bu asılı şekildeki nem bulutları, ortalama olarak 400 ila 600 km genişliğindedir ve Kaliforniya’da, eyaletin yıllık yağış miktarının yarısına kadarını sadece 10 ila 15 günde iletebilirler.
Çoğu atmosfer nehri hafif olsa da, en büyük su buharı miktarlarını ve en güçlü rüzgarları içerenler, son derece büyük yağış miktarları ve seller oluşturarak, felaket gibi olan çamur kaymalarına ve tuzluluk oranı düşüşlerine sebep olabilirler.
Bunlar, 1996 ile 2007 yılları arasında Kaliforniya’daki Rus Nehri’nde gerçekleştiği bildirilen yedi adet su taşkınının tümüyle ve İngiltere’de 1970’lerden beri meydana gelen en büyük su taşkınlarının 10 tanesiyle bağlantılanmıştı.
Şimdi bunların ayrıca, sebep oldukları ilk kitlesel ölüm olayından da doğrudan sorumlu oldukları anlaşılıyor. Metrekare başına yaklaşık 3.000 istiridyeden oluşan vahşi bir Olimpia istiridyesi nüfusu, 2011 yılının Mart ayında neredeyse yüzde 100’ü birden ortadan kaybolmadan önce, kuzey San Francisco Körfezi’ni kaplıyordu.
Bu bir sorun anlamına geliyor, çünkü yerel bir nüfusun tamamının aniden ölmesinin bir endişe konusu olmasının yanında, istiridyedeler ayrıca dünyanın kıyı ekosistemlerinin sağlığını güvenceye almada özellikle önemli bir paya sahipler.
Grennan Milliken’in Motherboard için açıkladığı üzere, Olimpia istiridyedeleri, günde 75 litreye kadar suyu temizleyebilen ve çevredeki fazla nitrojen ile diğer kirleticileri ortadan kaldırabilen, süzerek beslenen hayvanlardır.
Davis, Kaliforniya Üniversitesi, 2011 yılının Mart ayında gerçekleşen kitlesel yok oluştan beri bunun altında yatan sebebi araştırıyordu, çünkü yüzeyde, bölgede herhangi bir felaketin gerçekleşmiş olduğu görünmüyordu.
İlk önce istiridyedelerin sıcaklık, tuzluluk ve çözünmüş oksijene nasıl cevap verdiklerini araştırdılar ve düşük tuz oranlarına karşı özellikle hassas olduklarını buldular.
Büyük istiridye yok oluşunun gerçekleştiği sırada, tuzluluk oranında aniden düşüşe neyin sebep olabileceğine bakarlarken, bölgede Ekim 2010 ile Eylül 2011 tarihleri arasında 20 atmosfer nehri olduğunu ve bunların üçünün 2011 yılının Mart ayında gerçekleştiğini buldular.
Takım şu karara varıyor: “Mart 2011 tarihinde, bir dizi atmosfer nehri Kaliforniya’ya ulaşarak, nehir havzaları arasındaki su setinde tahminen yüzde 69.3’lük bir yağışa katkıda bulundu ve San Francisco Körfezi’ne son derece yüksek miktarda tatlı suyun boşalmasına yol açtı.
Bu boşalım, istiridyelerin bilinen kritik tuzluluk oranı dayanımıyla mükemmel şekilde örtüşen … düşük tuz oranlarının devam etmesine neden oldu ve bu türün alanı boyunca bulunan en bol nüfuslardan birinin kitlesel ölümüne denk geldi.”
Çevreye akan bütün bu tatlı suyun, yere düştüğü zaman istiridye nüfusunu vurduğu ortaya çıktı, çünkü o zamanki en büyük Olimpia istiridyesi nüfuslarından biri olmalarına rağmen, fazla toplama ve yaşam alanı tahribatı yüzünden sayıları zaten azalıyordu.
Araştırmacılar, yerel yok oluş olayından beri nüfusun yeniden eski haline ulaşıyor olduğunu bildirdiler, fakat bir zamanlar sahip oldukları miktara asla geri dönemeyebilirler.
Baş araştırmacı Brian Cheng, bir basın bülteninde şöyle açıklıyor: “Bir taraftan, kitlesel yok oluşa rağmen, birkaç yıl sonra geri dönmüş olmaları iyi bir haber. Fakat bu o kadar basit bir şey değil.
“Bu yeni istiridyeler daha küçük ve daha az ürüyorlar, ve bu durumun, San Francisco Körfezi’ndeki istiridyeleri eski haline geri getirmek açısından bazı sonuçları olabilir.”
İklim değişiminin gelecekte uç noktadaki hava olaylarının sıklığını ve şiddetini artırması bekleniyor ve atmosfer nehirlerinin sebep olduğu şiddetli yağış olaylarının da, buharlaşmanın artması ve atmosfer su tutma kapasitesinin yükselmesi nedeniyle şiddetleneceği tahmin ediliyor.
Araştırmacılar, bu sebeple, benzer yerel yok oluş ve kitlesel ölüm olaylarının ufukta olabileceği konusunda uyarıyor.
O istiridyeler belki gökte gizlenen nehirler konusunda sadece buzdağının görünen kısmıydı.