İki hafta süreyle rekor kıran İklim Değişikliği Konferansı başarısızlıkla sonuçlandı
İspanya’nın başkenti Madrid’de düzenlenen 25. Birlemiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Taraflar Konferansı (COP25) 2 haftanın ardından başarısızlıkla sona erdi. Müzakereler gelecek yıl Glasgow’da yapılacak zirveye ertelendi.
Madrid’de düzenlenen COP25’e katılan BM üyesi 197 ülke, küresel karbon emisyonları miktarının dağılımı, çevresel bütünlük ve finansman konularındaki görüş farklılıklarını aşamadı. İki hafta süren rekor uzunluktaki zirvenin ardından iklim değişikliğinden etkilenen gelişmemiş ülkelere yardım ve sera gazı salımının azaltılması çağrısı yapılan bir deklarasyon yayımlandı.
Karbon ticareti piyasaları en önemli sera gazı olan karbondioksit salımına bir fiyat biçerek ülkelerin ve şirketlerin emisyon haklarını alıp satması üzerine çalışıyor ve zamanla düşük emisyonlu teknolojilerin gelişmesi ile karbondioksit salımının azaltılması hedefleniyor.
Avrupa ülkelerinin başını çektiği bir grup ülke karbon kredilerinin nasıl düzenlenmesi ile ilgili zayıf bir anlaşmanın hiç anlaşma olmamasından daha kötü olacağını bunun halihazırda çalışan bölgesel piyasalara zarar vereceğini savunuyor.
Brezilya ve Avustralya ise kuralların daha gevşek olduğu bir mekanizmayı savunuyor.
Protestoların gölgesindeki zirve
Zirve boyunca hem içeride hem dışarıda yerli gruplar ve çevreci aktivistler dünya liderlerine gerekli adımları atmada yavaş kaldıkları gerekçesiyle tepki gösterdi. Bir zirvenin daha sonuçsuz kalması özellikle gençler arasındaki hayal kırıklığını yükseltti.
Pazar günü kabul edilen metinler arasında ülkelerin sera gazı salınımını azaltmak için verdikleri söze bağlı kalmaları çağrısı bulunuyor.
Bu yüzyılın sonuna kadar küresel ısınmayı 1,5 santigrad derecenin altında tutmak için ülkelerin 2015 Paris İklim Antlaşması’ndaki hedeflere ulaşması gerekiyor. Karbon salımının şu andaki hızında devam ederse ısınmanın 3 ila 4 derece olacağı tahmin ediliyor. Bunun da buzulların erimesi, deniz seviyesinin yükselmesi ve kuraklık gibi felaketlere yol açarak bir çok ülke ve insana ciddi sorunlar oluşturması bekleniyor.
Zirvede ülkeler ekstrem hava koşullarından zarar gören özellikle küçük ada ülkelerine destek olunması için fonlar oluşturulması konusunda anlaşıldı. Fakat çevreci gruplar zengin ülkelerin iklim değişikliğine kökten çözüm adına yeterince çaba göstermediğini savunuyor.