Araştırmacılar, İngiltere hükümetinin afete dayanıklılık programını kesintiye uğratmasının, aralarında İstanbul’un da bulunduğu kentlerin iklim değişikliği nedeniyle artan sel ve yangınlarla karşı karşıya kalma riskini artıracağı konusunda uyardı.
Dünyanın dört bir yanındaki savunmasız topluluklar için afet riskini azaltmayı amaçlayan Yarının Şehirleri (Tomorrow’s Cities) programı, bütçesini bu mali yılda 6,7 milyon dolardan, 2 milyon dolara düşürdü. İngiltere ise, denizaşırı kalkınma yardımını milli gelirinin % 0,7’sinden % 0,5’ine düşürdü.
Programın etki lideri Marina Apgar, Nairobi ve Katmandu’daki projeleri küçültmeleri ve Quito ve İstanbul’daki çalışmalarını tamamen bırakmaları gerektiğini söyledi ve “Dünya çapında planlanan işbirliklerini iptal etmek İngiltere’nin itibarına zarar verecektir” dedi.
Apgar, hedeflenen yararlanıcılar için, “Program finansmanının kesintiye uğraması, riske maruz kalmalarının yüksek olacağı ve topluluk dayanıklılığı oluşturmak için ortaklaşa üretilen araştırma fırsatlarının kaybedileceği anlamına geliyor. Bazı durumlarda potansiyel olarak mülklere, geçim kaynaklarına zarar verebilir ve doğrudan ölümlere neden olabilir” dedi.
Tomorrow’s Cities, yerel araştırmacılar ve bilim insanlarıyla işbirliği içinde Nairobi, Katmandu, Quito ve İstanbul’da projeler yürüten bir araştırma merkezi. Tomorrow’s Cities’e göre, dünya çapında şehirlerde yaşayan iki milyardan fazla insan felaket tehditleriyle karşı karşıya.
Beş yıllık program İngiltere Araştırma ve İnovasyon ajansı (UKRI) tarafından destekleniyor.
Nairobi ve Katmandu’daki projelere liderlik eden araştırmacılar, Climate Home News’e yaptığı açıklamada, kesintilerin koronavirüs salgını sırasında daha güvenli, daha dayanıklı şehirler inşa etme çabalarını tersine çevirdiğini ve bir ortak olarak İngiltere’ye olan güveni sarstığını söyledi.
Nairobi’deki Tomorrow’s Cities ekibi, gayri resmi yerleşimlerde yaşayan insanların sel gibi afetlere hazırlanmalarına ve bunlardan kurtulmalarına yardımcı olmak için yerel yetkililer ve İngiliz Kızıl Haçı ile birlikte çalışıyor.
Kenya’nın başkentindeki gayri resmi yerleşimlerde iki milyondan fazla insan yaşıyor. Programın Nairobi’deki lideri Joanes Atela, bu yerleşim yerlerinin sel, yangın ve diğer tehlikelere karşı son derece savunmasız olduğunu söyledi.
Nepal’in başkenti Katmandu’da, Tomorrow’s Cities’den bilim insanları, yerel topluluklar ve hükümetle yakın işbirliği içinde gecekondu mahallelerini sellere karşı nasıl daha dayanıklı hale getireceklerini araştırıyorlar.
Nepal’in kişi başına karbon salımı dünyadaki en düşükler arasında yer alıyor, ancak ülke doğal afetlere ve iklim değişikliğinin etkilerine karşı oldukça savunmasız. 1980 ve 2017 yılları arasında sel, toprak kayması ve deprem gibi doğal afetler 21.000 kişinin ölümüne neden oldu, 13 milyon insanın geçim kaynaklarını etkiledi ve 5,9 milyar dolarlık zarara neden oldu.
Şehrin belediye başkanı Dharam Uprety, Climate Home News’e kesintiler sonucunda İngiltere üniversiteleriyle işbirliğinin ve yerel topluluklarla olan ilişkilerin durduğunu söyledi. Politika tavsiyelerini desteklemek için uygun araştırmalar olmadan, yerel makamların daha dayanıklı tedbirler alması mümkün değil.
Hükümet dış yardımı kesme planını açıkladığında, çevreci gruplar açık bir mektupta kesintilerin iklim krizini daha da kötüleştireceği ve COP26’nın temel amacı olan savunmasız ülkelere verilen desteği artırmayı baltalayacağı konusunda uyardı:
Geçen ay sızdırılan belgeler, İngiltere’nin Güney Sudan ve Somali de dahil olmak üzere dünyanın iklim açısından en savunmasız bazı ülkelerinde kesintilerin planlandığını ortaya koydu.
Bu hafta WaterAid, hükümeti salgın sırasında denizaşırı su ve sanitasyon projeleri için fonları kestiği için eleştirdi. Sky tarafından görüntülenen sızdırılmış bir nota göre, bu programların finansmanı bu yıl % 80 oranında azaltılacak.