Paris Hedefleri: Halihazırdaki En Güçlü İklim Taahhütleri Yeterli mi?
ABD, AB ve İngiltere, dünyanın en büyük ekonomileri arasında emisyon hedeflerini güçlendirme yarışına liderlik ediyor.
Hangi ülke en yüksek hedefe sahip?
Burası biraz karmaşık. İngiltere, 2030 itibarıyla %68’lik bir azaltım hedefi ile emisyonları diğer gelişmiş ülkelere göre daha hızlı azaltmayı taahhüt etti. Bu, 1990’daki emisyonlarına göre ölçülen değer. Son birkaç yılda emisyonlar azaldı, bu nedenle 2018 referans çizgisine göre ölçüldüğünde, örneğin ihtiyaç duyulan kesinti daha az.
Ancak İngiltere’nin emisyonları küresel anlamda az kalıyor. İngiltere küresel emisyonların yalnızca %2’sinden; ABD ise %15’inden sorumlu. Dolayısıyla, ABD’nin 2030 itibarıyla hedeflediği, 2005 seviyelerine kıyasla %50-%52’lik azaltımı daha büyük bir etkiye sahip olacak.
AB, 1990 seviyelerine kıyasla %55 azaltım sözü verdi ve bu hafta hedefi yasaya koydu.
NDC nedir?
Paris Anlaşması’nı imzalayan her ülke, seragazı emisyonlarını yaklaşık 2030 itibarıyla azaltmak için Ulusal Niyet Beyanı (NDC) olarak bilinen bir hedef belirliyor. Ancak ilk tur, Paris’in küresel ısınmayı sürdürme hedefini gerçekleştirmek için yetersizdi.
Anlaşma, her ülkenin hedefini her beş yılda bir sağlamlaştırması gereken özel mekanizma içeriyor, bu nedenle yeni NDC’lerin 31 Aralık 2020’ye kadar sunulması gerekiyordu.
Bu son tarih, COVID-19 salgını nedeniyle çoğu ülke tarafından karşılanamadı ve BM, Glasgow’da gerçekleşecek COP26 Zirvesi öncesinde, ülkeleri önümüzdeki birkaç ay içinde yeni NDC’lerini “zamanında” sunmaya çağırıyor.
İngiltere’nin 2035 için Daha da Zor Bir Hedefi Yok mu?
İngiltere ayrıca net sıfıra giden yolda, daha fazla emisyon azaltımı için 2035 itibarıyla %78 emisyon azaltım hedefli belirledi. Hükümetin beş yıllık karbon bütçeleri için İklim Değişikliği Komitesi’nin tavsiyelerini kabul etmesi gerektiğini belirten 2008 İklim Değişikliği Yasası uyarınca bu hedef gerekliydi. Komite geçen Aralık ayında altıncı karbon bütçesini sundu ve bu hafta hükümet tavsiyelerini kabul etti.
Kim Kayıp?
Çin, dünyanın en büyük yayıcısı konumunda ve henüz BM’ye bir NDC sunmadı. Ülkenin şu anda 2030 itibarıyla emisyonları zirveye çıkarma hedefi var. Ancak, analistler bunun çok geç olduğunu ve pek çok iklim uzmanı Pekin’in 2025’te seragazı emisyonlarını en üst düzeye çıkarması gerektiğini ve bunun mümkün olduğunu belirtiyor.
Çin’in geçen ay açıklanan son beş yıllık planı, daha zor bir hedef dahil etmeyerek birçok kişiyi hayal kırıklığına uğrattı. Ancak bu hafta Devlet Başkanı Xi Jinping, Çin’in kömür tüketiminin 2025’te zirve yapacağını ve bu durumun ülke ve dünyada gerekli kesintiler için uzun bir yol olduğunu söyledi.
Bu Kadar Ülkenin Halihazırda Net Sıfır Hedefi Varken Neden NDC’lere İhtiyacımız Var?
Aralık 2019’da Madrid’de son BM iklim zirvesinin yapılmasından bu yana geçen 18 ayda, küresel iklim tartışmasının doğası çarpıcı biçimde değişti. Madrid’de, İngiltere, bazı Avrupa ülkeleri ve bazı gelişmekte olan ekonomiler dahil olmak üzere yalnızca birkaç ülke, yüzyılın ortasına kadar net sıfır emisyona ulaşmak gibi uzun vadeli bir hedefi benimsedi.
Bununla birlikte, yüzyılın ortasına kadar net sıfıra ulaşmak yeterli değil: İklim, atmosferdeki kümülatif karbondioksit miktarına veya eşdeğerlerine göre şekillenir, bu noktada emisyonlar çok yükselmişse, yüzyılın ortasına kadar net sıfıra ulaşmak yeterli olmaz. Bu nedenle kısa vadeli 2030 emisyon hedefleriyle NDC’ler çok önemli. COP26, ülkeler 1.5 hedefini ulaşılabilecek seviyede tutmak için bu 10 yılda emisyonlarını azaltmak amacıyla harekete geçtiklerini gösteremezlerse başarısız olacak.
Hedeflere Ulaşmak Ne Kadar Kolay Olacak?
Son yıllarda bazı ülkelerin emisyonlarını önemli ölçüde azalttığını belirtmek önemli. Ancak emisyonlar hâlâ küresel olarak artıyor. Örneğin İngiltere’de, ulaşımdan kaynaklanan emisyonlar son 10 yılda neredeyse hiç azalmadı ve ev ısıtmasından kaynaklanan emisyonlar yüksek değerlerde seyretmeye devam ediyor.
AB de emisyonları büyük ölçüde azalttı, ancak Polonya gibi kömüre büyük ölçüde bağımlı olan üye ülkelerin elektrikli araçlara geçişten daha fazla kesinti yapması gerekecek.
ABD’de kömür, doğalgazın daha pahalı hale gelmesiyle geçen yıl beklenmedik bir geri dönüş yaşadı. Çin, Hindistan, Endonezya, Meksika ve diğer gelişmekte olan ülkeler için elektrik üretiminde kömürden uzaklaşmak zor ama Paris Anlaşması’nı yerine getirmek için gerekli olacak.
Bu hafta IEA, bu yıl emisyonların rekor seviyeye yakın bir oranda artacağını söyledi. Bu, finansal krizden sonra görülen emisyonlardaki toparlanmadan sonraki en büyük ikinci yükseliş. Bu toparlanmaya kömür önderlik ediyor. Ülkeler, COVID-19 krizinden yeşil bir iyileşme sağlamak için harekete geçmezlerse, dünyanın 2030 hedeflerine ulaşma şansı çok az.
Hedefler Zorunlu mu?
Bu hedeflerin hiçbiri zorunlu değil. 2015 Paris Anlaşması iki bölümden oluşuyor. Birincisi tüm ülkelerin küresel ısınmayı 2 derecenin altında tutmayı taahhüt ettikleri bağlayıcı anlaşma, ikincisi ise NDC’leri içeren bağlayıcı olmayan ek hedefler. Ülkeler NDC’lerini değiştirebilir veya yeniden sunabilir veya görmezden gelebilir, herhangi bir yaptırımı bulunmuyor.
Hedeflerine Ulaşmak için En İyi Politikalar Kimlerde?
Asıl soru bu olmalı. New Climate Vakfı’ndan Niklas Hohne, “Gereken politikalara sahip tek bir hükümet yok” dedi. NDC’lerin karşılanması, “bütün hükümet” yaklaşımında tüm devlet dairelerinde koordineli bir politika gerektiriyor.
Bazı ülkeler bunun üzerinde çalışıyor, ancak diğer ülkeler başarısız görünüyor. Örneğin İngiltere, iddialı hedefler belirleyerek ancak yeni bir kömür madeni gibi önlemler öne sürerek gözlemcileri şaşırttı. Eskiden Paris iklim görüşmelerinde üst düzey bir Dünya Bankası yetkilisi olan ve şu anda Massachusetts’teki Tufts Üniversitesi Fletcher Okulu’nun dekanı olan Rachel Kyte, “İngiltere’nin yaptığı şey yetersiz. Çok koordineli değiller. Henüz net sıfıra ulaşmak için bütün bir hükümet yaklaşımını mükemmelleştirmiş değiller” dedi.
Ülkeler daha fazla bu duruma sırtlarını dönemezler: Tüm ekonomiler arasında koordinasyon ve hükümetler arasında siyasi oybirliği mümkün olan tek yol.