Paris İklim Zirvesi’nden bugüne ne değişti, hangi ülke sözünde durdu?
24. İklim Zirvesi COP24 2 Aralık Pazar günü Polonya’nın Katoviçe kentinde başlıyor. 190 ülkenin temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşecek zirvede iklim değişimiyle savaşta aktif rol oynayan sivil toplum örgütleri, iklim bilimciler ile çeşitli kurum ve kuruluşları da yer alacak.
14 Aralık tarihine kadar devam edecek zirve bir kez daha ciddi pazarlıklara sahne olacak. Bir tarafta ülkelerin güncel ekonomik endişeleri, diğer tarafta yerkürenin ve içinde yaşayan tüm canlı türlerinin geleceği.
COP24 İklim Zirvesi’nin temel hedefi ülkelerin Paris İklim Antlaşması kapsamında verdikleri taahhütleri somutlaştırması.
Küresel ısınmayı 21. yüzyılın sonuna kadar 2 derecenin altında tutmak için ülkelerin sera gazı etkisi yapan karbondioksit ve methan gibi gaz salınımlarını azaltmaları, fosil enerjileri kullanmayı bırakarak temiz ve yenilenebilir enerjilere geçmeleri gerekiyor. Zirvede her ülkenin kendine bu amaçla bir yol haritası çizmesi bekleniyor.
Türkiye Paris İklim Antlaşması’nı onaylamadı, ABD anlaşmadan çekildi
Tüm bilimsel verilere karşın iklim değişikliğine inanmadığını defalarca tekrar eden Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump 1 Haziran 2017’de ABD’nin Paris İklim Antlaşması’ndan çekildiğini açıkladı.
Ancak ülkedeki sivil toplum örgütleri, şirketler ve yerel yönetimlerden oluşan iki farklı hareket (We are Still In ve America’s Pledge) ABD’nin sera gazı salınımlarını azaltarak taahhütlerini yerine getirmesi için çaba sarfetmeye devam ediyor.
Türkiye ise anlaşmayı ulusal meclisi tarafından onaylamayan son 16 ülkeden biri. Türkiye anlaşmayı imzalamak için gelişmiş ülkeler statüsünden çıkarılıp gelimekte olan ülkeler sınıfına sokulmayı, yani Yeşil İklim Fonu’ndan faydalanmayı şart koşuyor. Ankara’nın anlaşmayı imzalamak için ikinci koşulu ise sera gazılımını azaltıma dair hükümden hariç tutulması.
Anlaşmayı imzalamayan diğer ülkeler Irak, İran, Lübnan, Libya, Yemen, Umman, Güney Sudan, Özbekistan, Kırgızistan, Rusya, Eritre, Ekvator Ginesi, Gine-Bissau, Surinam ve Angola.
Paris İklim Anlaşması: Ülkeler sözünü tutuyor mu?
Paris İklim Antlaşması’nın imzalanmasının üzerinden 3 yıl geçti. Zirveyi yöneten dönemin Fransız Dışişleri Bakanı Laurent Fabius’un “anlaşma sağlandı” açıklamasının yarattığı heyecan ve sevinç duygularından geriye verdikleri sözden her geçen gün uzaklaşan ülkeler ile anlaşmadan çekilen veya çekilmekle tehdit eden ülkeler kaldı.
Oysa ki son dönemlerde dünya genelindeki iklim verileri ve küresel ısınma raporları alarm verici.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, durumun ciddiyetine dikkat çekmek için kasım ayında yaptığı bir açıklamada küresel ısınmanın beklenenden daha hızlı gerçekleştiğini ve sonuçlarının en karamsar bilimsel raporların öngörülerinden bile daha ciddi olduğunu ifade etti. Ülkelerin Paris İklim Antlaşması’nda verdikleri taahhütleri yerine getirmediklerini belirten Guterres, “Daha kötüsü, Paris İklim Antlaşması’nda verilen taahhütler yeterli değildi” dedi.
Birleşmiş milletler Çevre Programı’nın (UNEP) 27 Kasım Salı günü yayınladığı Emisyon Açığı Raporu ülkelerin Paris’te verdiği küresel ısınmayı 2 derecenin altında tutma sözüne ulaşması için 3 kat daha fazla çaba göstermesi gerektiğini gösteriyor. Küresel ısınmanın 1,5 dereceyle sınırlı kalması içinse ülkeler 5 misli çaba sarfetmeli.
Ülkelerin mevcut gaz salınım düzeyleri ile Paris anlaşması taahhütlerini yerine getirmeleri için gerekli salınımlar arasındaki açığı değerlendiren rapor 2 derece hedefinin hala mümkün olduğunu, 1,5 derece ihtimalinin teknik olarak azaldığını kaydediyor.
Karbondioksit salınımında yeni rekor
Emisyon Açığı Raporu’na göre bugün liderleri Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te bir araya gelen G20 ülkeleri Paris İklim Antlaşması kapsamında belirledikleri hedeflere ulaşamayacak. Anlaşma, ülkelerin ilk etapta karbondioksit salınımını sabitlemesini (yani salınımı arttırmamasını) ve daha sonra azaltmasını öngörüyordu.
Karbondioksit salınımları 2015 ve 2016’da belirli bir seviyede sabitlendikten sonra 2017’de yeniden yükselişe geçti. 2017’de dünya genelinde %2 artış gösteren karbondioksit salınımı rekor seviyeye ulaştı.
+2 derecelik küresel ısınma mercan resiflerini tamamen yok edecek
Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPPC) 8 Ekim’de Güney Kore Cumhuriyeti’nde yayınladığı son rapor küresel ısınmanın 1,5 dereceyle sınırlandırılmasının dünya ekosistemleri ile daha sürdürülebilir, adil toplumlar için önemine vurgu yapıyor.
COP24 İklim Zİrvesi’nde alınacak kararlarda ülkelere yön göstermesi beklenen IPPC Raporu küresel ısınmanın 2 derece yerine 1,5 dereceyle sınırlandırılması için hızlı ve radikal bir hareket planına ihtiyaç duyduğumuza dikkat çekiyor.
Raporda yer alan en çarpıcı örneklerden biri okyanusların akciğerleri niteliğindeki mercan resiflerini içeriyor. Küresel ısınmanın 1,5 dereceyle sınırlandırılması durumunda dünya genelindeki mercan resiflerinin yüzde 70-90’ının yok olacağını fakat 2 derecelik küresel ısınmada resiflerin tamamen ortadan kalkacağı bildiriliyor.
Sıcaklıkların en çok arttığı yerlerden biri Türkiye
Rapora göre, ülkelerin harekete geçmemesi durumunda küresel ısınma yüzyıl sonuna kadar 5 dereceye kadar artabilir. 2015, 2016 ve 2017 yıllarının bugüne kadar kaydedilen en sıcak 3 yıl olduğunu kaydeden rapor, 2018 yılının yeni bir sıcaklık rekor kıracağını gösteriyor.
İklim uzmanları tarafından hazırlanan raporda özellikle kuzey kutbu ve Türkiye’nin de içerisinde bulunduğu Avrupa ve Orta Doğu’da en yüksek artışların yaşandığı belirtildi.
Rapor 2017 yılında deniz seviyesi’nin de 2-3 santimetre yükseldiğine de dikkat çekti.