SERT SULARIN SAĞLIĞA ETKİLERİ
SERT SULARIN SAĞLIĞA ETKİLERİ
Yumuşak sular, ters bir yapıya sahip oldukları için iletim hatlarında korozyona neden olurlar. Yumuşak sular, yüksek geçirgenlikleri sayesinde temas ettikleri kurşun, bakır, kadmiyum, ve buna benzer toksik metalleri daha yüksek yoğun seviyeler içerebilirler. Sularda kalsiyum ve magnezyum bikarbonatları karbondioksit ile denge halindedir. Yaşam kaynağımız olan suyun sertlik derecesi ekonomik ve estetik açıdan çok önemlidir. Yumuşak sulara nazaran sert sular gerek çamaşır yıkanmasında gerekse banyo yapımında fazla sabun tükettirmektedir. Sert suların içilebilmesi çok zor olmamak şartıyla kullanımında bir zarar olduğu kanıtlanamamıştır. Ayrıca büyüme çağında olan kişiler içinse bu suların faydası olduğu söylenmektedir. Fazla magnezyumun purgatif gibi tesiri akla gelirse de maden sularından başka kullandığımız diğer sularda magnezyum bu düzeylere ulaşamaz. Sert suların kullanımında sağlık açısından herhangi bir zarar yoktur fakat insan tercihindeki içimi kolay sular orta sertlikteki sulardan yanadır. Kalsiyum insan vücudunda en önemli ve gerçekten bol mineral içeren bir elemandır. Yeterli kalsiyum alımı kişiler için büyüme ve gelişme için sağlık yönünde yararı bulunmaktadır. Sert sular kalsiyum kaynağıdır ve bu maddenin vücut üzerinde eksikliğinde birebirdir. Fazla sert suların, böbrekleri aşındırmaya eşlik ettiği, böbreklerde, safra kesesinde taş oluşturduğu, damarların kireçlenmesine sebep olduğu hakkındaki söylemler ispatlanamamıştır. Tam tersine kireçsiz su tüketimi yapan hayvan yavrularının büyümede sorun yaşayıp gelişemedikleri ve buna karşı olarak kireçli su tüketimi yapan yavruların diğerlerine oranla büyüdükleri gözlemlenmektedir. Ayrıca sert suların, yumuşak sulara oranla sindirimi biraz daha zordur. Bu nedenle genel sertlik derecesi 30'dan ve kalıcı sertlik derecesi 13'den fazla olan suların içilmemesi tavsiye edilse de suyun içimindeki kolaylıkta suyun sıcaklığında önemli bir rolü vardır. Kalsiyumun insan vücudunda büyük bir biyolojik önemi vardır ve insan organ sisteminde en yoğun şekilde bulunan katyondur. Vücutta bulunan kalsiyumun büyük kısmı, kemik yapısında "hidroksi apatit" 'kristalleri halinde fosfatlarla bir arada bulunur. Kemiğin yapısında başlıca tuzu teşkil eden kalsiyum fosfatla beraber kalsiyum karbonat, fluorid, sitrat, Na, K, Mg' da bulunur. CaF2 'de az miktarda diş minesinde de bulunur. Kalsiyumun plazmadaki düzeyi %10 mg civarındadır.