Su yaşam için çok önemlidir. Çevresine şehirler kurar, temizler, oynar ve içeriz. Susuz yaşayamayacağımız bilimsel bir gerçektir.
Suyun insan yaşamı için önemini evrensel olarak kabul etsek de, her kültürün de bu değeri sembolize etmenin kendi yolu vardır. Birçok din ve inanç için ritüellerde ve uygulamalarda öncü bir rol oynar.
Bazı kültürlerde sudan bahsedilir: Animizm, Hinduizm, Budizm, Hristiyanlık ve İslam.
Animizm: Animizmdeki su algısı, başkalarını birbirine bağlayan ve ilişkiler kuran bir varlık olmasıdır.
Hinduizm: Hindular, saflığa ulaşarak fiziksel ve ruhsal esenliğe önem verirler. Hinduizm’de su kutsal bir yerdir çünkü arındırıcı ve temizleyici güçlere sahip olduğuna inanılır.
Budizm: Bir Budistin aydınlanmaya giden yolu, bedeni, zihni ve ruhu özenli bir şekilde temizlemeyi içerir. Budizm, Budist tapınaklarında su sunumları uygulayarak suyun sakinliğini ve dinginliğini somutlaştırır.
Hristiyanlık: Hristiyanlıkta su, öncelikle bir takipçinin ‘kutsal suda’ yıkanarak inancını açıkladığı Vaftiz ritüeli ile bağlantılıdır. Bu yeniden doğuşu ve saflığı sembolize ediyor.
İslam: Kutsal kitap Kuran’da su, bilgeliği sembolize eder. Suyun yaşamın bir parçası olduğunu kabul eder; oluştuğumuzu, yaşadığımızı, soluduğumuzu ve tükettiğimizi. Bunu bilmek, benliğin bilinçli farkındalığıdır.
Farklı kültürlerde benzersiz bir şekilde ortaya çıksa da, sağlıklı su tüketmenin sorumlu bir yolunu bulmak için ortak bir ihtiyaç vardır.