Su ve Osteoporoz
Milyonlarca insanın osteoporozdan muzdarip olduğunu biliyor musunuz? bu kelimenin tam anlamıyla “gözenekli kemikler” anlamına gelir. Bu hastalık, düşük kemik kütlesi ve kemik dokusunun yapısal bozulması ile karakterizedir. Otuz dört milyon düşük kemik kütlesinden muzdarip, ancak hastalık teşhisi konulmadı.
Cinsiyet ve ırkta olduğu gibi değiştiremeyeceğimiz bazı risk faktörleri vardır. Bununla birlikte, diğer risk faktörleri gerçekten önlenebilir. Ve su kadar basit bir şey bu hastalığın hem önlenmesine hem de başa çıkılmasına yardımcı olabilir. Ancak suyun yardımcı olabileceği gibi zarar da verebilir.
Floridli su, kemik kırılma riskini %20-40 artırabilir. Ayrıca anormal kemik büyümesine de katkıda bulunabilir. Pek çok belediyenin su sistemlerinde florür olabilir ve bunu ortadan kaldırmanın tek yolu damıtma veya ters osmoz su filtresidir. Osteoporoz riski taşıyan kişiler, florürün uzaklaştırıldığından emin olmak için kaliteli bir filtreye yatırım yapmalıdır. Hastalığı olanlar kırık riski nedeniyle aynısını yapmalıdır.
Kalsiyum ya da eksikliği, osteoporoz ile ilişkili ilk ve en önemli besindir. Bu element, kemik ve kemik dokusunun oluşturulması ve korunmasında önemlidir. Süt ve takviyeleri bunun ana kaynağı olsa da, kalsiyum açısından zengin bir maden suyu da mevcuttur.
Su terapisi aynı zamanda formda kalmak ve osteoporozla ilgili ağrıyı hafifletmek için harika bir yoldur. Egzersiz yapmak sağlık için çok önemli olduğundan ve çok fazla egzersiz kırılgan bir kemiğin düşmesinde ve kırılmasında bir risk faktörü olabileceğinden, osteoporozu olanlar bir Catch-22’ye yakalanır. Bu yüzden su aktiviteleri bir alternatiftir. Suda egzersiz kas inşa edebilir ve ayrıca ağrıyı azaltmaya, dengeyi iyileştirmeye, hareket açıklığını artırmaya ve dolaşımı artırmaya yardımcı olabilir.
Sigara, kafein ve alkolden uzak durmak da akıllıcadır. Bu nedenle, bu içecekleri suyla değiştirmek çok daha iyi bir alternatif, diğer birçok sağlık yararı sağlayacaktır.