Genel Kategori

Sucul Miskin Süngerler ve Evrimimiz

University of Bristol araştırmacıları ve bilim insanları, evrimsel biyolojinin en önemli olan tartışmaları ve sorularından birini çözüme ulaştırdı ve yaşayan hayvanların bilinen en eski evrimsel kökeni kimdir sorusunun cevabının anatomik olarak kompleks olan taraklı deniz analarında değil de basit morfolojiye sahip basit süngerlerde olduğunu buldu!!

En son genomik analizler, en eski ve ezeli atalarımızın kim olduğu noktasında taraklı deniz anaları ile süngerlerin birbirlerine koltuklarını devretmelerine yol açmıştı. Konunun uzmanları bu koltuğa aday olan taraklı deniz anaları için elde edilmiş olan verilerin, bu büyük soruyu cevaplamaya yetmeyeceğini öne sürmeye itmişti. Ne var ki, University of Bristol’da gerçekleştirilen araştırma, bu sıra değişimi etkisinin yeni filogenomik analizler ile ters döndürülmesini ve en ezeli soy başlangıcımızın en eski hayvan evriminin başlangıcı döneminde süngerler ile başladığının anlaşılmasını sağladı.

Bristol’deki Schools of Biological and Earth Sciences’tan araştırmayı yöneten Profesör Davide Pisani ve araştırma ekibindeki diğer bilimciler, bulgularını Current Biology’de yayımladı. Araştırmacılar dünya genelindeki birçok enstitüden, California Institute of Technology (Caltech — USA), Ludwig-Maximilians-Universität (LMU) gibi öncü üniversitelerden bir araya geldi.

2015 ve 2017 içerisinde yayımlanmış en temel genomik veri havuzlarını analiz ederek incelemelerini gerçekleştiren araştırma ekibinin başında gelen Profesör Pisani’ye göre; işin gerçeğinde ilk olarak süngerlerin mi yoksa deniz analarının mı geldiği temel hayvan organ sistemleri için (örneğin sinir sistemi veya sindirim sistemi gibi) tamamen farklı evrimsel tarih ve farklı koldan evrimsel yolaklar olarak kendini gösterebilir ve değişebilir. Bu da, hayvan evrim ağacının köklerinde doğru evrimsel dallanma sıralarını bilmenin, bizim de içinde bulunduğumuz hayvan ve hayvan anatomisi evriminin de anlaşılması anlamına geliyor.

Yeni araştırmada Pisani ve ekip arkadaşları en son istatistik tekniklerini kullanarak (Posterior Predictive Analyses) filogenetikte kullanılan rutin evrimsel modeller ve soyağaçlarının erken dönem hayvan evrimini çalışmak için kullanılan genomik veri setlerini tanımlamakta yeterli olup olmadığını test etti. Bulgulara göre, aynı dataset, hayvan soyağacının köklerinin süngerler olduğunu gösteren modelleri daha büyük oranda destekliyor.Tamamen istatistiki analizlere dayanan çalışmada iki farklı hayvan grubu arasındaki görev değişimi oldukça net ve gözle görülür biçimde gerçekleşti ve veriler ile desteklendi. Bahsi geçen değişime yol açan veri havuzu farklı evrimsel modeller üzerinde kullanılarak analiz edildiğinde farklı evrimsel tarihler ve filogenetik ağaç modellerini destekliyor.Alternatif hipotezler arasında ayrım yapabilmemizi de sağlayabilmesi için öncelikle modellerin alternatif filogenetik ağaçları ne kadar doğru açıklayabildiğinin açıkça görülmesi gerekiyor. Araştırmacılar da bu gibi sorunları çözüme ulaştırabilmek üzere, taraklı deniz analarının filogenetik ağacın kökünde olduğu modelin oldukça zayıf oranda bu veri havuzu ile desteklendiğini ortaya koydu. Aynı zamanda süngerler için de modelin tüm veri havuzları tarafından tam tersi şekilde oldukça yüksek oranda desteklendiği görüldü.Profesör Pisani araştırma ile ilgili görüş ve açıklamalarını şu şekilde bitirdi: “Genomik verilerin filogenetikte kullanımını açıklayan filogenomik alanı oldukçi bir bilimsel araştırma alanı. Yeni analiz metotları ve istatistiki hesaplama yöntemleri 2008’den beri revaçta olan taraklı deniz anasının kökenlerimiz olduğu varsayımı ve hipotez statükosunun tamamen değişmesini sağladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir