Sulama suyu kalite kriterlerinin oluşturulmasında temel olarak iki özellik ortaya çıkmaktadır.
Bunlar;
- Açığa çıkartıcı etki ilişkilerinin ortaya konması,
- Bu ilişkilerin çalışma sınırlarının belirlenmesinde kullanılması
Sulama suyu kalite parametreleri denildiğinde tarımsal amaçlı kullanılacak olan suyun kullanıma uygunluğu hakkında bilgiler sunulmalıdır. Genel olarak sulama sularında bazı kriterler değerlendirilmektedir.
Bunlar;
- Eriyebilir tuzların toplam konsantrasyonu (EC),
- Sodyum (Na) iyonunun diğer katyonlara nisbi oranı,
- Bor (B) gibi bazı toksik olabilecek özel elementlerin konsantrasyonları,
- Bazı koşullarda kalsiyum (Ca) + magnezyum (Mg) konsantrasyonu ile ilgili olarak bikarbonat (HCO3) konsantrasyonu.
Osmotik Basınç ve Tuz İlişkisi
Yaygın olarak bilindiği gibi tuzlar toprak çözeltisi içerisinde osmotik basınca neden olduklarından bitkinin su kullanımı üzerine etki ederler. Yüksek osmotik basınç etkisinde bitki su kullanımı etkilenir ve azalır bu durum bitkinin ölmesine sebep olduğundan sulama sularının içerdiği toplam tuzluluk miktarı sınıflandırma kriteri olarak değerlendirilmektedir.
Sodyum iyonunun oransal miktarı yüksek olduğunda toprağın fiziksel özellikleri olumsuz yönde değişir. Bu nedenle suların Na+ içerikleri % Na veya sodyum adsorbsiyon oranı (SAR) değerleri kullanılarak hesaplanmalıdır.
Bitki gelişimi için gereklidir ancak B gibi birkaç ppm değerini geçince zehir etkisi yapan bazı özel iyonlarda vardır. Bitki zararlanmaları toplam tuzluluk zararı olarak değerlendirilmediğinde bunlar incelenmelidir.
Bu iyonlar;
- Na,
- Ca,
- Mg,
- K,
- Cl,
- Sülfat (SO4),
- HCO3
- B
olarak sınıflandırılabilir.
Ortamda bulunan Ca ve Mg iyonları CO3 ve HCO3 ile kimyasal reaksiyona girme eğilimindedirler. Ancak bu reaksiyondan sonra ortamda hala HC03 kalırsa, bu iyon Na iyonu ile birleşerek NaHCO3 oluşturarak yüksek derecede Na yani sodyum zararını artırır.
- Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi