Suyun İçindeki Minerallerin Faydaları

Royal Green, Türkiye’nin en kaliteli su artıma cihazlarına sahip olan, seçkin bir markadır. Bu markanın ürünlerini tamamı, uluslararası kuruluşlar tarafından gerekli onayları almıştır ve organiktir. 8 aşamalı ve 9 aşamalı filtrelerden oluşan özel su arıtma cihazları, tamamen organik olan filtrelere sahiptir. Su arıtma cihazı tavsiye edilen markası olan Royal Green, cihazlarında Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek, yeşil teknoloji kullanmıştır. Bu teknoloji ile su arıtma cihazlarınız elektriğe gerek duymadan çalışır. Bu özel teknolojiye sahip cihazlardan elde etmiş olduğunuz sular ise tamamen sağlıklı ve doğaldır. Bunun nedenlerini aşağıdaki şekilde açıklamak mümkündür;

Evlerimizde ve iş yerlerimizde kullandığımız çeşme sularının artık güvenilir ve temiz olmadığını biliyoruz. Bu nedenle genellikle hazır suları kullanmayı tercih ederiz. Hazır suların hemen hemen hepsi, doğadan gelen kaynak suyu olduğunu iddia eder. Ancak hazır su markalarının bu suyu şişeleyebilmesi için, kaynak sularının olduğu yerlerde mutlaka bir tesise ihtiyacı vardır. Bu tesisleri kurulurken mutlaka, suların kirlenmesine neden olur. Ayrıca bu tesislerde maalesef ki arıtma sistemleri mevcut değildir. Bu nedenle almış olduğumuz hazır suların ph seviyesi en fazla 5 civarındadır. Oysaki sağlıklı su tüketebilmeniz için ph seviyesinin en az 7’nin üzerinde olması gerekir. Örneğin; Avrupa’daki hazır suların en düşün ph derecesi 8’dir.

Yapılan araştırmalara göre insan sağlığına en yararlı su, alkalin sudur. Suyun iki özelliği bulunur. Bunlardan birincisi asidik özelliğidir. Bu özellik suyun ph derecesinin 7’nin altında olması anlamına gelir. Asidik özelliği olan sular, vücuda zarar verir. Vücudunuzdaki hücrelerin yapısını bozar. Bunun sonucunda çeşitli hastalıklara ve erken yaşlanmaya neden olur. Suyun ikinci özelliği ise alkalin olmasıdır. bu özellik ise ph seviyesi 7’nin üzerinde olan sular için geçerlidir. Alkalin su, sağlıklı sudur ve hücrelerin yenilenmesini sağlar. Bunu yanında vücudumuz için çok sayıda faydası bulunur.

Sağlıklı ve yetişkin bir erkeğin vücut ağırlığının %60’ını, kadında ise, %50’si sudan oluşmaktadır.  Bu oranlar bebeklerde, %70leri, hatta 80leri bulmaktadır. Öte yandan, insan beyninin de yaklaşık %90-95’i sudan oluşmaktadır. Kısaca; vücuttaki hiçbir organ veya sistem ihtiyacı olan suyu alamadığı sürece görevlerini yerine getiremezler. Hücrelerde meydana gelen bütün hayati metabolik reaksiyonlar, ancak ve ancak yeteri kadar suyun olması halinde gerçekleşebilmektedir.

Doğal hayatın devamını sağlayan ihtiyaçların en başında su gelir.  Suyun kalitesinin ve ana kimyasının bozulması ‘su kirliliği’ olarak adlandırılır. Yeryüzündeki en önemli su kaynaklarından biri akarsulardır. Ne yazık ki, günden güne artmakta olan şehirleşme ve sanayileşme sonucu meydan gelen doğa kirliliği, akarsuları da etkilemektedir. Sanayilerden ve şehirleşmek kaynaklı kirli suların, herhangi bir arıtıma tabi tutulmadan akarsu ve derelere verilmesi sonucu su kaynaklarındaki kirlilik oranı hat safhaya ulaşmıştır. Hatta ülkemizde yer alan akarsu ve göller ‘kirli ve az kirlenmiş’ gibi gruplandırmalara maruz bırakılacak bir hal almışlardır.