Plastik alışveriş poşetleri gibi tek kullanımlık plastiklerden sıklıkla kaçınılması öneriliyor.
Sahip oldukları kötü şöhrete rağmen bu malzemeler, pek çok müşterinin zannedebileceği kadar zararlı olmayabilir.
Yeni bir çalışmaya göre; plastik poşet kullanmak gibi belli tüketici davranışlarının çevreyi gerçekte ne kadar etkilediği konusunda buna benzer bir takım yanlış anlamalar bulunuyor.
Çalışmanın yazarlarından biri ve Michigan Üniversitesi’nde sürdürülebilir sistemler profesörü olan Shelie Miller,
“Tek kullanımlık plastik, sürdürebilirliğe giden yolun küçük bir parçası” diyor.
Bu hafta Environmental Science and Technology bülteninde yayımlanan yeni makalede Miller, bu yaygın malzemenin etkilerine yönelik yanlış anlaşılan beş şeyi ele alıyor.
Miller çalışmayı yürütmek için, yaşam döngüsü değerlendirmesi adı verilen bir strateji kullanmış ve üretimden bertarafa kadar çeşitli kategorilerde, bir ürünün ömrünün her aşamasında çevrede oluşturduğu etkileri değerlendirmiş.
Beş önemli bulgu saptamış:
Birincisi, ambalajlı bir ürünün çevreye etkisi, genelde ambalajın kendisinden daha fazla;
ikincisi, plastik her zaman en büyük etkiyi oluşturan ambalaj malzemesi değil;
üçüncüsü, yeniden kullanılabilen ürünler, sürdürebilirlik açısından bakıldığında her zaman tek kullanımlık ürünlerden daha iyi değil;
dördüncüsü, geri dönüştürme ve kompostlama, en çok dikkat etmemiz gereken sürdürülebilirlik faaliyetleri ve
beşincisi; pek çok sıfır atık girişimi, aslında çözmeye çalıştıkları soruna katkıda bulunuyor.
Tekrar kullanılabilen poşetler yeteri kadar uzun süre kullanılmıyor.
Ambalajın çevreye etkisi, bir ürünün genel etkisinin sadece yüzde 10 kadarını oluşturuyor; hatta gıdalar için bile durum aynı. Ana fikir, yapabildiğimiz kadar az satın almak ve gerçekten ihtiyaç varsa satın almak.
Tekrar kullanılabilen çantalar, tek kullanımlık poşetlere göre daha fazla madde içeriyor ve bunları da yaklaşık 200 defa kullanmak gerekiyor ki bir anlamı olsun.
Miller, ayrıntılarla uğraşırken büyük resmi ıskaladığımızı belirtiyor.