İnsanlar, hemen hemen son yüzyıla kadar plastikler olmadan yaşamıştı. Ancak çoğumuz için plastiksiz nasıl yaşandığını hayal etmek zor.
Plastikler, artık hayatlarımızın her yerinde. Sayısız uygulama alanında düşük maliyetli kolaylıklar ve başka faydalar sunuyorlar.
İncecik filmlerden, esnek çocuk oyuncaklarına ve sert bileşenlere kadar neredeyse her işe göre şekil alabiliyorlar.
Tıpta hayati öneme sahip olduklarını gösterdiler ve geçtiğimiz 16 ayda yaşanan COVID-19 salgınının yavaşlatılmasına yönelik küresel çabanın merkezinde yer aldılar.
Plastikler, bugünlerde vazgeçilmez görünüyor.
Fakat maalesef, uzun vadede ise neredeyse yok edilemezler.
Gezegenimiz artık yedi milyar tondan fazla plastiğin ağırlığını taşıyor ve her gün daha fazla üretiliyor. Sürekli büyüyen atık akışı, çöp sahalarımızı dolduruyor, su yollarımızı kirletiyor ve gezegenimiz için acil bir kriz teşkil ediyor.
Science bülteninin plastik sorununa adanan yeni sayısında ise dört bilim insanı, acilen eyleme geçme çağrısı yapıyor.
Geniş kapsamlı bir giriş makalesinde bilim insanları, plastiklerin tasarlanma, üretilme, kullanılma ve yeniden kullanılma şeklinde köklü bir değişikliğe çağırıyor.
Nihai hedef: Plastikler için çöp sahasına, okyanusa veya yol kenarına gitmeyen fakat aynı zamanda değerli kaynakların ve bunların temsil ettiği uygulamaların neredeyse sonsuz şekilde kullanılıp ve yeniden kullanılmasıyla ilgili uzun ömürlü, yeni ve “dairesel” bir yaşam döngüsü tasarlayıp, bunu benimsemek ve korumak.
Aralarında ABD’deki Delaware Üniversitesi’nden iki, Kaliforniya – Ulusal Lawrence Berkeley Laboratuvarı’ndan bir ve İngiltere’deki Sheffield Üniversitesi’nden de başka bir bilim insanının yer aldığı yazarlara göre bu durum kimya, mühendislik, endüstriyel süreçler, politika ve küresel işbirliğinde yeni yaklaşımlar gerektiriyor.