Sağlıklı yaşamak için su tüketin
1. Hiçbir şey susuz yaşayamaz.
2. Göreceli su yetersizliği vücudun bazı işlevlerini önce bastırır, sonra öldürür.
3. Su temel enerji kaynağıdır.
4. Su vücudun her hücresinde elektriksel ve manyetik enerji üreterek bize yaşam gücü verir.
5. Hücre yapısındaki maddeleri birbirine bağlayan bir yapıştırıcıdır.
6. DNA hasarını önler ve onarım mekanizmalarının daha iyi çalışmasına yardımcı olur, böylece üretilen anormal DNA sayısı azalır.
7. Bağışıklık sisteminin (bütün mekanizmalarının) merkezi olan kemik iliğinde, bu sistemi, kanser de dahil olmak üzere çeşitli hastalıklara karşı güçlendirir.
8. Besinlere enerji verir ve parçalanan besinler sindirim sırasında bu enerjiyi vücuda aktarır. Susuz yenen yemeğin vücut için hiçbir enerji değeri yoktur.
9. Besinlerdeki gerekli öğelerin emilimini artırır.
10. Omurgadaki diskleri “şok emici” su yastıklarına dönüştürür.
11. Kalp ve beyin damarlarında pıhtılaşmayı önler.
12. Vücudun soğutma (terleme) ve ısıtma (elektrik) sistemleri için vazgeçilmezdir.
13. Düşünme başta olmak üzere, bütün beyin fonksiyonları için bize güç ve elektriksel enerji verir.
14. Serotonin (mutluluk veren hormon) ve diğer “nöro-transmitter”lerin (sinir ileticileri) üretimi için vazgeçilmezdir.
15. Melatonin* de dahil olmak üzere, beyinde üretilen bütün hormonların üretimi için gereklidir. *Melatonin: Melatonin, kişiden kişiye değişse de yaklaşık olarak 23:00 ile 05:00 saatleri arasında salgılanan bir hormondur. Hormonun temel görevi vücudun biyolojik saatini koruyup ritmini ayarlamaktır. Uzun uçak yolculuklarında görülen jetlag sendromu denen durumun sebebi de bu hormondur. Hormon diğer antioksidan tesirleri de güçlendiriyor, kanserli hücrelere karşı koruma sağlıyor, üreme sistemindeki sorunların çözümüne yardım ediyor, yetersizliği halinde ise yorgunluk, isteksizlik gibi durumlara neden olabiliyor.
Günümüzde yaşlanmayı geciktirici etkisinden dolayı da bu hormonun üzerinde önemle durulmaktadır. Önemli hususlardan biri de hormonun çocuklar üzerindeki tesiridir. Avrupa’da lösemili ve kanserli çocuk sayısının artmasından ötürü yapılan araştırmalar sonucunda, ailelerden çocuklarını kesinlikle karanlık ortamda yatırmaları istenmiştir. Zira karanlıkta güçlü biçimde salgılanan melatoninin kanserden koruyucu etkisi olduğu bilinmektedir. Bu hormon ışığa duyarlıdır; deneylerde, uyuyan kişinin hormon salgısı izlenirken, ışık açıldığında hormonun azaldığı, karanlıkta ise yoğun biçimde salgılandığı tespit edilmiştir.
16. Bağırsakları en iyi çalıştıran yağlayıcı maddedir, kabızlığı önler.
17. Kalp krizi ve felce karşı koruyucudur.
18. Çocuklarda ve yetişkinlerde dikkat yetersizliği sorununa çözüm getirir.
19. Çalışma verimini artırır ve dikkat aralığını büyütür.
20. Dünyadaki diğer bütün içeceklerden daha kolay bulunabilir ve hiçbir yan etkisi yoktur.
21. Bütün besinlerin, vitamin ve minerallerin temel çözücüsüdür. Vücutta besinleri küçük parçalara ayırır, sindirimlerinde ve son metabolik aşamalarında görev yapar.
22. Stres, gerginlik ve depresyonun hafiflemesine yardımcı olur.
23. Uykuyu düzenler.
24. Yorgunluğun giderilmesine yardımcı olur ve gençlik enerjisi verir.
25. Cildi yumuşatır ve yaşlılık belirtilerinin azalmasına yardımcı olur.
26. Gözlere canlılık ve parlaklık verir.
27. Göz tansiyonunu dengede tutmaya yardım eder.
28. Kemik iliğinde kan üretim sistemlerini düzenler, lösemi ve lenf bezi kanseri oluşumunun önlenmesine yardımcı olur.
29. Vücutta enfeksiyon ve kanser hücrelerinin geliştiği bölgelerde bağışıklık sistemini güçlendirmek için çok gereklidir.
30. Kanı sulandırır ve dolaşım sırasında pıhtılaşmasını önler.
31. Kadınlarda adet öncesi ağrıyı ve ateş basmasını hafifletir.
32. Kalp atışıyla birlikte kanı sulandırıp dalgalandırarak dolaşımdaki katı maddelerin dibe çökmesini engeller.
33. İnsan vücudunda “dehidrasyon” (bedenin çok fazla sıvı kaybetmesi) sırasında kullanılabilecek bir su deposu yoktur. Bu nedenle gün boyunca düzenli olarak su içmemiz gerekir.
34. Dehidrasyon cinsellik hormonunun üretimine engel olur, bu iktidarsızlık ve cinsel isteksizliğin başlıca nedenlerinden biridir.
35. Besin öğelerinin vücutta taşınmasında yardımcı olur.
36. Akciğerlerde oksijen toplayan kırmızı kan hücrelerinin çalışma verimini artırır. Hücreye ulaşan su, o hücreye oksijen verir ve atık gazları vücuttan atılmaları için akciğerlere taşır.
37. Vücudun çeşitli bölgelerinden zehirli atıkları toplar ve atılmaları için karaciğer ya da böbreklere taşır.
38. Eklem boşluklarındaki temel yağlayıcı maddedir, artrit ve sırt ağrılarının oluşumunun önlenmesinde yardımcı olur.
39. Su içtiğiniz zaman susuzluk ve açlık duygularını ayırt edebilirsiniz.
40. Kilo vermenin en iyi yolu su içmektir. Düzenli aralıklarla su için ve sıkı bir rejim yapmadan zayıflayın. Acıktığınız zaman aşırı yememeli, ama susadığınızda suyunuzu içmelisiniz.
41. Dehidrasyonun doku boşlukları, eklemler, böbrekler, karaciğer, beyin ve deride birikmesine yol açtığı zehirli çökeltileri temizler.
42. Su gebelikte sabah bulantılarını azaltır.
43. Zihin ve vücut fonksiyonlarını bütünleştirir. Karar verme ve hedefleri belirleme yeteneğini artırır. 44. Yaşlılıkta bellek kaybının önlenmesine yardımcı olur. Alzheimer, multiplskleroz ve parkinson hastalıklarına yakalanma riskini azaltır.
45. Kafein, alkol ve bazı ilaçlara duyulan bağımlılığın giderilmesine yardımcı olur. Yeterli ve kaliteli su içmemek, hücrelerde kronik dehidrasyona sebep olur. Hücrelerin kapasitelerini kullanamaz hale gelmesi, bağışıklık sisteminin çökmesine ve hastalıklardan korunamamasına neden olur. Bol su içilmesi, sırt bölgelerindeki adaleler arasında birikmiş olan laktik asitlerin dağılmasını sağlayarak adale ağrılarının kısmen rahatlamasına neden olabilir. Su yediğimiz gıdaların iyi sindirilmesini ve artık maddelerin kolayca atılmasını gerçekleştirerek şişmanlamayı önler. Yeteri kadar su içerek ve yemek yeme arzusunu frenleyerek metabolizmanın fazla yağı depolaması önlenebilir.
İçilecek suyun yaş grubuna göre seçilmesi gerekir. Çocuklar, gençler ve yaşlılar kalsiyuma daha çok ihtiyaç duydukları için sert su, yetişkinler ise yumuşak su içmelidirler.
Hangi yaşta olursanız olun, sağlığınız için gereken miktarda kaliteli su tüketmelisiniz. Tükettiğiniz suyun sadece miktarı değil, temizliği ve içeriği de çok önemlidir. Sağlıklı suyun sağlıklı insan anlamına geldiğini bilmeli, hücrelerinizi sadece suyla doldurmakla yetinmeyerek onu sağlıklı bir suyla beslemelisiniz.
Sağlıklı su, mikrobiyolojik açıdan kirlilik içermeyen ve içeriğini oluşturan elementler belirlenmiş sınır değerlerden daha düşük olan sudur. Su besinlerin vücuda alınması, sindirilmesi, besin öğelerinin emilimi, hücrelere taşınması ve metabolizma faaliyetleri sırasındaki tepkimelerin oluşabileceği sıvı bir ortam hazırlar.
Hücre çalışması su ve içinde çözünmüş maddelerle sürdürülür. Su gereksinimi, su ve diğer içeceklerle, sulu-katı besinlerle ve metabolizma faaliyeti sonucu oluşan suyla karşılanır. Besinlerin ve yemeklerin türlerine göre içerdikleri su miktarı da farklıdır. Karpuz, portakal gibi meyvelerde ve taze sebzelerde su oranı çok yüksektir. Koyu ve katı besinler ise daha çok su içme ihtiyacı yaratır