Bütün canlıların yaşaması ve gelişmesi için suya ihtiyacı vardır. Çünkü su, canlı organizmaların büyük bir kısmını oluşturur. Örneğin insan vücudunun kütlece %70 ini, ağaçların kütlece %60 ını su oluşturur. Canlı hücrelerde meydana gelen biyolojik tepkimeler sulu çözeltilerde gerçekleşir.
Doğadaki canlılardan özellikle insanlar, dünya yüzeyine düzensiz bir şekilde dağılmış su kaynaklarını hızla kirleterek kullanılabilirlik olasılığını azaltmaktadır. Kullanılabilir suyun doğada bulunuşu zamana ve mekâna göre büyük değişiklikler gösterir. Bu nedenle yeryüzündeki sular deniz suyu ve tatlı su olmak üzere ikiye ayrılır. Dünyadaki su kaynaklarının çok büyük bir kısmı okyanus ve denizlerde yer alır. Dünyadaki tatlı su kaynakları değerlendirildiğinde, yeraltı sularının tatlı su kaynaklarının %75 ini oluşturduğu söylenebilir. Yeraltı suları, kullanılabilir su kaynaklarının tamamını oluşturur: Yeraltı suları %95 Göller ve nehirler %3,5 Toprağın nemi %1,5 Su kaynakları genel anlamda dört farklı gurupta sınıflandırılabilir. Yüzey suları: Göl, nehir, çay, deniz ve okyanuslar Atmosferik sular: Kar, dolu ve yağmur Yeraltı suları Kozmik sular: Uzaydan meteoritlerle gelen sular
Suyun atmosfer, karalar ve okyanuslar arasındaki döngüsüne su döngüsü denir. Su döngüsü güneş enerjisiyle desteklenen açık bir sistemdir. Yeryüzündeki suyun büyük bir kısmını buzullar, okyanuslar, denizler, göller ve nehirler oluşturur. Su döngüsü sırasında aşağıda belirtilen olaylar meydana gelir; Su, güneş ışınlarının etkisi ile denizler, göller ve nehirlerden buharlaşarak atmosfere geçer. avadaki su buharı yoğunlaşıp soğuyarak bulutları meydana getirir. Bulutlar belli bir soğuma oranına ulaştığında yağmur, kar ve dolu şeklinde yeryüzüne yağış olarak düşer. Yeryüzüne düşen suyun bir kısmı deniz, göl ve akarsulara karışırken bir kısmı da topraktan süzülerek yeraltı sularına karışır. Su döngüsü Bitkilerde fotosentez ve terleme etkinliğiyle su döngüsünün meydana gelmesine katkıda bulunmaktadır.
Su döngüsü, suyun devamlı olarak yeryüzü ve atmosfer arasında sıvı halden gaz hale ve gazdan sıvı hale dönüşmesi olayıdır. Günümüzde suyun tasarruflu kullanılması büyük önem taşımaktadır. Suyu doğru kullanarak binlerce ton su tasarrufu sağlanabileceği bir gerçektir. Evlerde musluğu açık bırakmamak, bulaşıkları elde değil makinelerde yıkamak, diş fırçalarken ya da el yıkarken musluğu kapamak, bozuk muslukları tamir etmek/ettirmek su tasarrufu konusunda farkındalık oluşturmamız gereken alışkanlıklardır. Dünya nüfusunun hızla çoğalması, buna karşılık su kaynaklarının sabit kalması nedeniyle dünya nüfusunun %20 si yeterli içme suyundan mahrumdur. 2050 yılında dünya nüfusunun %40 ının su kıtlığı çekeceği tahminler arasındadır.
Su Tasarrufu Yapmak İçin;
– Dişleri fırçalarken suyu akar durumda bırakmamak
– Bozuk muslukları tamir ettirmek
– Çamaşır makinesini tamamen dolduğunda çalıştırmak
– Daha kısa sürede duş yapmak
– Yağmur suyu birikimi yapmak gerekir.
Doğanın yeniden su üretemeyeceği, geri dönüşen suyun milyonlarca yıl önceki suyun aynısı olduğu unutulmamalıdır.