Söz konusu bebeklerimiz ve çocuklarımız olunca, hangi suyu içtiğimiz daha da önemli bir konu haline geliyor…
Peki onlara içireceğimiz su ne gibi özellikler taşımalı?
Su alırken nelere dikkat etmeliyiz?
Bebek ve çocuklar için en iyi su hangisidir?
İçme Suları Hangi Özellikleri Taşımalı?
Alkali su tüketmek sağlık açısından önemlidir. Gerek bebek, çocuk, gerek yetişkin, gerekse yaşlıların tüketeceği suyun pH'ı alkali olmalıdır. pH (power of Hydrogen ) hidrojen iyon kontrasyonunun kısaltılmış yazılışıdır. Suyun asitlik derecesini gösteren bir terimdir. Suyun içerdiği hidrojen (H+) ve hidroksil (OH-) iyonlarının miktarına göre pH'ı değişir. Hidrojen iyonu fazla ise su asidik, hidroksil, iyonu fazla ise su alkalidir.
Yani pH 7'den küçük ise asidik, 7 ise nötr, 7'den fazla ise alkalidir. 7,5-8,5 arasında olması idealdir. Alkali su ile daha fazla mineral emilir ve bu mineraller hücrelere daha kolay giriş yapar. Alkali suda bulunan magnezyum, potasyum, kalsiyum, sodyum gibi mineraller oldukça aktiftirler. Alkali su asidik yükleri, serbest radikalleri nötralize eden önemli bir tampon aracıdır ve aynı zamanda antioksidan kapasitesi yüksektir. Vücutta hastalığa yol açan bakteriyel ve viral mikroorganizmalar ve kanser hücreleri asidik ortamı tercih eder.
Alkali su aynı zamanda kemik ve diş sağlığını da korur, mide asidini azaltır, reflü gelişmesini önler. Alkali su cilt sağlığı açısından önemlidir. Sabah aç karnına içilecek 2 bardak alkali karakterde su metabolizmayı hızlandırarak yağ yakılmasına neden olur. Alkali su içine yarım limon suyu veya 1 tatlı kaşığı elma sirkesi eklemek suyun alkalik derecesini daha da güçlendirir ve olumlu etkiye yol açar.
Bebeklere Ne Zaman Su Verilmeli?
Bilimsel çalışmalar anne sütünün sıcak ve kuru iklimlerde bile yeteri kadar su içerdiğini ve bebeğin su ihtiyacını karşıladığını göstermiştir. Hayatın ilk 4- 6 aylık döneminde bebeğin bütün su ihtiyacını anne sütü karşılar. Bu nedenle dışarıdan su vermek gerekli değildir. Ayrıca su kaynamış bile olsa bebeğin ishal olması için önemli bir risk faktörüdür. Bu nedenle bebeğin susuzluğunu gidermek için ilk 4- 6 ay su veya şekerli içecekler verilmesi önerilmez. Ancak çok sıcak havalarda aşırı su kaybı olması durumunda veya ishal ve kusma gibi ekstra su kaybına neden olan hastalıkların olduğu durumlarda doktor önerisiyle ek olarak su verilmesi gerekebilir.
Bir çocuğun susuz kaldığının belirtileri ise genel olarak şöyle sıralanabilir: Susama hissi, vücut ısısının artması, cilt, ağız içi ve dilde kuruluk, cilt gerginliğinde azalma, organların kanlanmasının azalması, kilo kaybı, yorgunluk, idrar çıkışında azalma, huzursuzluk ve halsizlik, kalp atımının-soluk alıp vermenin hızlı olması ve ileri safhada bilinç değişiklikleri. Küçük bebeklere 1 yaşına kadar verilecek suyun en az 10 dakika kaynatılması ve ılıtıldıktan sonra verilmesi gerekir.
Gereğinden fazla ve defalarca kaynatılan suyun mineral içeriği değişeceğinden bu şekilde verilen su da olumsuz etkilere yol açabilir. Sonuç olarak her yaşta çocuğa vereceğimiz suyun temiz olmasına itina gösterilmeli ve küçük bebeklerde bu konuda daha da hassas davranılmalıdır.