1992 yılında Dublin’de gerçekleştirilen zirvede oluşturulan su ve çevreyle ilgili olarak belirlenen bazı ilkeler Dublin Bildirgesi’nde, benimsenmiştir.
Bu ilkeler şöyle sıralanabilir:
- Tatlı su; yaşam, kalkınma ve çevre açısından büyük önem taşıyan, sınırlı ve tehdit altında olan bir kaynaktır.
- Suya dayalı kalkınma ve yönetim çalışmaları, kullanıcıların, planlamacıların ve politikacıların yer aldığı katılımcı bir yaklaşıma dayandırılmalıdır.
- Kadınlar, suyun temininde, yönetiminde ve korunmasında odak rol oynamaktadırlar.
- •Suyun kullanımının bir ekonomik değeri vardır ve su ekonomik bir mal olarak kabul edilmelidir.
Benimsenen bu ilkeler doğrultusunda, 1996 yılının Ağustos ayında Stockholm’de Küresel Su Ortaklığı (GWP) oluşturulmuştur. Entegre su kaynakları yönetimini tesis etmek, kuruluşları suyla ilgili politikalar oluşturmaya teşvik etmek, ihtiyaçlar ile mevcut kaynaklar arasında denge kurulmasında yardımcı olmak gibi amaçları bulunan kuruluşun bünyesinde; Birleşmiş Milletler kuruluşları, özel şirketler, sivil toplum örgütleri ve çeşitli bankalar bulunmaktadır. Dublin Bildirgesi’nde suyun ekonomik bir mal olduğunun kabul edilmesiyle birlikte, mevcut kuruluşların ve Küresel Su Ortaklığı’nın amaçları da şekillenmiştir. Bu ilkeler doğrultusunda hareket eden Uluslararası Su Kaynakları Birliği, Dünya Su Konseyi ve Küresel Su Ortaklığı gibi kuruluşlar birbirinin tamamlayıcısı olan, teori ve pratikte birlikte birbirini destekleyen kararlar alan kuruluşlardır.