Dünyada su kaynakları hızla tükenirken, şehirlere sürekli arıtılmış, temiz şebeke suyu sağlamak gittikçe zorlaşıyor. Türkiye gibi hızla kurak iklime doğru ilerleyen bazı ülkeler eğitimsiz ve duyarsız politikacı, yerel yönetici ve müteahhitlerin aç gözlülüğü yüzünden kendi doğal zenginlikleriyle birlikte temiz su kaynaklarını da yok ediyor. Üstelik şişelenmiş (pet ve damacana) su sanayinin kontrolsüzlük nedeniyle yarattığı çevresel ve sosyal tahribat da dünyada gittikçe artıyor. Kaynak sularının doldurulduğu plastik şişelerin yarattığı kirlilik bir yana, zaten az olan kaliteli su kaynaklarının şirketlerce ele geçirilerek kar amacıyla satılan metaya dönüştürülmesi, kentlere ücretsiz temiz içilebilir musluk suyu teminini her geçen gün zorlaştırıyor.
Ancak bazı ülkeler var ki kısıtlı kaynaklarını en iyi şekilde koruyup değerlendirerek sadece birkaç şehre değil ülkenin geneline tertemiz ve lezzetli musluk suyu sunabiliyor. tripsavvy‘nin listesine göre dünyada en kaliteli ve sağlıklı musluk suyu içilebilen yedi ülke şöyle:
İsviçre
İnanılmaz temiz ve sağlıklı doğal su kaynaklarının bulunduğu Alpler’den yararlanırken on yıllardır çok titiz davranan İsviçre, kaynak sularını işleyip halka sunarken bu kaynakların kapasite ve yenilenme oranlarını da dikkate alıyor. Böylece zengin mineralli ve sağlıklı kaynak sularının arzı hiç bir zaman azalmıyor, Cenevre ve Zürih gibi büyük kentlerde dahi musluklardan dünyanın en lezzetli suları akıyor.
Kanada
Kanada da İsviçre gibi kar ve buzul kaynakları açısından şanslı ülkelerden. Nüfus yoğunluğu oldukça az olan ülke, neredeyse yıl boyunca debisini asla yitirmeyen sayısız nehir ve yer altı kaynağından tertemiz suları arıtarak tüm halka ulaştırıyor. Tahmin edileceği üzere, ülkede uygulanan musluk suyu arıtma süreç ve yasaları, aynı bu listedeki diğer ülkeler gibi, oldukça sıkı.
Yeni Zelanda
Su kaynaklarını gözü gibi koruyan bir ülke daha. Tamam, belki Yeni Zelanda da az bir nüfusa hizmet götürdüğü için şanslı sayılabilir, ancak buradaki mesele zaten kısıtlı su kaynaklarına bakış şekli. Dağlarda birikip baharda eriyen buzulların doldurduğu göllerden su temiz eden ülke, elbette hem göllerin korunması hem de musluklara taşınacak suyun arıtılması süreçlerini düzenleyen katı ve tavizsiz yasalara sahip.
Singapur
Güneydoğu Asya ile “temiz musluk suyu” birbiriyle pek uyuşmayan kavramlar olsa da Singapur gibi istisnalar da yok değil. Sert çevre koruma yasalarının yürürlükte olduğu ülkede her şey gibi su da “tertemiz”. Küçük bir alana 5 milyon nüfusun sığdığı Singapur, mevcut iş ortamını ve zenginliğini koruyabilmesi için kentsel yaşam kalitesine inanılmaz önem veriyor. Buna elbette şehrin su şebekesinin taşıdığı su kalitesi de dahil. Kentte musluklardan akan suyun, komşu ülkelerde damacanalarda satılan “doğal kaynak” sularından daha sağlıklı ve temiz olduğu söyleniyor.
Almanya
Doğal kaynakların korunmasına yönelik en detaylı ve sıkı yasaların ve yenilikçi projelerin bulunduğu ülkelerden biri Almanya. Örneğin tüm ülkenin elektriğini temiz enerjiden sağlayan ilk büyük ülke olmaya doğru hızla ilerliyor. Böyle bir ülkede musluktan akan suyun son derece kaliteli olduğunu tahmin etmek zor değil. Almanya, Singapur hariç bu listedeki tüm diğer ülkeler gibi suyunu göllere dolan buzul sularından sağlıyor. Su kentlere borularla dağıtılmadan önce neredeyse en kaliteli maden suyu üreticilerinin kullandığı son teknoloji arıtma ve zenginleştirme süreçlerinden geçiriliyor.
İskandinavya
İskandinavya’nın “ülke” olmadığını biliyoruz ancak özellikle İsveç ve Norveç‘in musluk sularını temin yöntemleri ve şebekeleri neredeyse birbiriyle aynı olduğu için bir arada düşündük. Bu iki ülkede hiç bir şehir yok ki musluktan pahalı maden sularıyla aynı kalitede su akmasın. Kar ve buzul suları açısından zengin olan yarım adanın nüfusu az olsa da, en ücra köşede yaşayan vatandaşların bile temiz ve sağlıklı suya erişimin sağlamak için son teknoloji tesisler ve sıkı yasalar var.
Finlandiya
İsveç ve Norveç’in komşusu Finlandiya’nın durumu da onlardan farklı değill. Buzul gölleri açısından çok zengin olan ülkede elbette bu kaynakların korunması ve verimli şekilde şebeke suyu olarak halka dağıtılmasını düzenleyen sıkı yasalar var. Zaten kaynağında temiz ve sağlıklı olan bu sular, yine de çok sayıda filtre ve testlerden sonra şebekeye pompalanıyor. Söylenenlere göre başkent Helsinki’nin musluk suyu, en pahalı mineral sudan bile daha lezzetli.
Birleşik Krallık
İngiltere de temiz musluk suyu dendiğinde akla ilk gelen ülkelerden değil. Ancak Londra da dahil ülkedeki tüm şehirlerin etrafında tertemiz doğal su kaynakları var ve yılın üçte ikisi yağışlı geçen ülkede göllerin boş olması da mümkün görünmüyor. Kendiliğinden temiz olan bu doğal suları arıtarak kentlere taşıyan sistemler de Birleşik Krallık ve şehir yöneticilerinin en çok önem verdiği altyapı tesisleri arasında.