Royal Green Ürünleri İle Gelen Sağlıklı Su

Şehir şebeke sularını ve kullanımına hazırlamak üzere geliştirilen arıtma sistemlerinin temel amacı suda bulunan kirliliği temizlemektir. Su arıtma cihazlarının ticari olarak değişik modelleri olmasına rağmen yapılan temel işlem suyun içindeki kirliliği kaldırmaya yöneliktir. Ancak suyu arıtarak temizlemek ile sağlıklı su haline getirmek arasında çok fark vardır. Arıtma yapılan işlem suyu bir şekilde sonradan içine karışmış olan fiziksel kimyasal ve biyolojik kimyasal maddelerden kurtarmaktadır.

1700’lü yıllarda yaygınlaşmaya başlayan ve günümüzde zirveye ulaşan sanayileşme küresel sorunları da beraberinde getirdi. Üretim hacmini artırarak tüketim alanında ciddi katkıları olan sanayi çevresel faktörlerde ise oldukça zararlıdır. Sanayi atıklarının içme suyuna etkileri bilim adamları tarafından araştırılırken bu atıkların yeterince arıtılamaması da içme suyu tehlikesini doğurdu. Su arıtma sistemleri kullanılmadan tüketilen sularda ağır metaller ve zararlı mineraller oldukça fazla bulunuyor.

Bir insanın günlük alması gereken su miktarı 2 yada 3 litredir. Çünkü vücudumuzun yenilenmesi su ile gerçekleşir. Eğer metabolizmanızın sağlıklı ve düzenli çalışmasını istiyorsanız, mutlaka bu miktarlarda su tüketmeniz gerekir. Ancak her su, vücudunuza fayda sağlamaz. Çünkü kullandığımız çeşme sularının asidik özellikleri fazladır. Bunun anlamı, içmiş olduğunuz çeşme sularının temiz olmadığı ve sağlığınıza zarar verdiğidir. Şimdi aklınıza o zaman hazır su kullanırız gibi bir cümle gelmiştir. Ancak hazır sular da, vücut için faydalı değildir çünkü doğal kaynak suyu adı verilen bu suların yeterli derecede mineral içermediği, ph seviyesinin yeterli seviyede olmadığı ve yeteri kadar temiz olmadığı tespit edilmiştir.

Her gün kullandığınız suların, her zaman taze ve lezzetli olmasını istemez misiniz? Bu suların aynı zamanda organik olduğunu ve çeşitli mineralleri içerdiğini de söylesek tepkiniz ne olurdu? Son zamanlarda yapılan çok sayıda araştırma, çeşme sularının oldukça sağlıksız olduğunu gösteriyor. Bunun nedeni hava kirliliği, yetersiz su arıtma sistemleri, küresel ısınma ve nüfus yoğunluğu olarak gösterilebilir. Bu nedenler sonucunda içtiğimiz ve kullandığımız sular eski temiz özelliğini yitirmekte ve her geçen gün sağlığımızı daha çok tehdit etmektedir. Peki ne yapmalıyız?

Vücudumuzun ve Dünya’nın %70’i sulardan oluşmaktadır. Ancak bu suların hepsi aynı özellikte değildir. Özellikle doğada bulunan sular, sert su adı verilen ve içerisinde kireç, tuz ve daha birçok bakteri ve mikrop bulunabilen sulardır. Doğadaki suların içerisinde bu maddelerin bulunmasının nedeni yer altındaki suların yeryüzüne çıkarken veya yağmur sularının, su yataklarına ulaşırken geçtiği topraklı yollardan kaynaklanmaktadır. Bu suların içme suyu haline gelebilmesi için birçok işlemden geçmesi gerekir. İşte bunlar gibi kullanılması zararlı olan suların çeşitli işlemlerden geçirilerek, kirletici unsurlarından ayrılmasına ‘su arıtma’ adı verilir.