Stresten Çıkan Sivilceleri Su ile Önleyin
Su, cildi aknelerden korusa da genellikle su içmenin kronik akneden kurtulmayı sağladığı söylenemez. Akne, genetik ve hormonlarla ilgili bir sorundur. Gözeneklerin kapanması sonucu ortaya çıkar. Ancak su, stresten kaynaklanan sivilcelerin çıkmasını önleyebilir, vücuttaki hormon dengesinin normale dönmesini sağlar.
Hormon dengesizliği nedeniyle cilt sorunları yaşadığınız bir dönemde vücudunuz belirgin bir şekilde susuz kalmışsa stres hormonu üretiminiz hızlanır. Bu da akneler için zararlıdır. Ayrıca bol su içmek kuru cildi de nemlendirir. Normal koşullarda içilen suyun cildi nemlendirmesi söz konusu değildir. Cildin sudan doğrudan doğruya yararlanması için banyodan sonra cilt ıslakken nemlendirici uygulamak gerekir. Vücut iyice susuz kaldığı zamanlar, cilt de kurur ve çatlamaya başlar. Vücudun susuz kalması var olan mor halkaların daha da belirginleşmesine de neden olabiliyor. Derinin alt kısmındaki hücreler susuz kalınca büzülüp gözler çukura kaçmış gibi görünür.
Öğünlerden 30 dakika önce su için Her gün 1 bardak su ile güne başlayın. Görebileceğiniz yere bir sürahi su koymak size gün içinde su tüketmenizi hatırlatır. Yanınızda, arabanızda mutlaka şişe su bulundurun. Özellikle kış aylarında su tüketimi çok azalıyor. Suyun antioksidan içeriğini artırmak için özellikle gribe karşı koruyucu olmasını sağlayabilirsiniz. Bunun için içine limon, zencefil ve taze nane ekleyebilirsin. Böylece suyun tadını sevmeyenler de tüketimi kolaylaştırabilirler. Su içmek için susamayı beklemeyin.
Erkeklerde 3,7 lt, kadınlarda 2,7 lt sıvı alımı olması gerekiyor. Öğünlerden 30 veya 15 dakika önce alınan suyun metabolizmayı hızlandırma üzerine ve midede hacim oluşturarak öğünde fazla besin alımı engellemek adına göz ardı edilemeyecek faydaları bulunuyor. Su içmek için susamayı beklemeyin Sağlıklı bir insan 1,5 litresi idrar yoluyla 1 litreye yakını ise nefes, terleme ve eklem hareketleri ile olmak üzere toplam 2,5 litreye yakın sıvı kaybeder. Kaybedilen sıvının yüzde 20’ye yakın kısmı gün boyunca yediklerimizden karşılanır.
Karpuz, domates gibi bazı sebze ve meyvelerin su içerikleri yüzde 90’a yakındır. Yiyeceklerden sonra kalan 2 litre için de su içtiğimizde kaybettiğimiz sıvıyı yerine koymuş oluruz. Bu durumda yoğun susama isteği yaşamayız ve idrarımızın rengi berrak ve açık sarı olur. Susama hissi, koyu renk idrar; su tüketiminizin yetersiz olduğunun ve vücudunuzun dehidrate olmaya başladığının yani fonksiyonlarını düzgün yerine getirmesi için gerekli olan su miktarının bulunmadığının göstergesidir.
Dolayısıyla susama hissi oluşmadan su içilmiş olmalıdır.
Özellikle yaşlandıkça vücudun dehidratasyonu algılama kapasitesi azalır ve beyne daha az uyarı gönderir böylece susama isteği de çok geç oluşur. Yaşlı kişilerin su tüketimlerine bu sebeple özen göstermeli gerekir.