Parmağımızın ucundaki hücrenin Dna’sı ile kulağımızın hücresinin Dna’sı aynıdır. Bozulmuş olan hücre yerini aynı Dna ya sahip olan yeni hücreye bırakır. Bedenimizin sürekli değişim halinde olmasının yanında bazı değişmeyen yönler vardır. Bu yönler bedenin heryerinde bulunan organların sağlığı ile ilgili genel olarak sağlam bilgiler taşırlar. Bu bilgiler yaşamımız boyunca genelde karşılaşacağımız detaylardır.
Genlerde taşınan değişmeyen hastalıklar bedenin ve bedeni koruyan bağışıklık sisteminin zayıfladığı zamanı kollar. En zayıf olduğumuz anda genetik mirası tüm olumsuzluğu ile yaşamaya başlarız.
Su canlıdır…
Suyun içinde bulunan hidrojen atomları bağlı bulundukları oksijen atomunun bor ucundan diğer ucuna belli bir yörünge üzerinde devamlı olarak kayarlar. Hidrojen atomlarının oksijene bağlantı açısı 104.5 derece ile 109.5 derece arasında değişir. Su katı halde iken bu açı en açık haldedir. Bu yapıya sahip olan sularda pilantonlar ve algler en uygun yaşam şansı bulabilirler. Su direk olarak deniz ve okyanuslardaki şekliyle yaşamı yönetir.
Sadece balıklar değil denizdeki sayısız çeşit canlılar da böylece yaşam alanı bulur. Bilim adamlarınca yapılan araştırmalarda sağlıklı insanların hücrelerinde hegsogonal yapıda su olduğu halde sağlıksız hasta ve hapis hücrelerde hegsogonal yapidaki suya rastlanılmadığı ortaya çıkmıştır. Bu buldu suyun mevcut haliyle tamamen sağlığı temsil etmekte olduğunu ortaya koyar. Su sadece molekullerindeki değişimlerle bile insan sağlığını direk etkileyen temel elementtir. Hegsogonal (alti köşeli ) yapidaki su suyun alkali su cihazında ki elektrolizi sırasında iyonizasyonu sonucunda elde edilir.
Vücuttaki iyonizasyon olayı oksijen ve hidrojenin elektron kaybetmesi ve kazanması şeklinde gerçekleşerek bu elektrik yüklenmeleri ile yaşamın en önemli kilometre taşı olan kimyasal aktivite en yüksek seviyesine ulaşır.