Yaşam deneyimimle toplayabildiklerimi, içselleştirmeye çalıştığım güzellikleri kırık dökük cümlelerle de olsa sizlerle paylaşmak benim için sevinç kaynağı olacaktır.
Doğum ile ölüm arasındaki sokak olan hayat sürecimizi güzelleştirmede, bu güzellikleri insanlarla paylaşarak, dünyamızı güzelleştirmede, hücrelerimizin tazelenmesinde, aktif hafızamın güçlenmesinde, hayatın güzelliklerini öğrenmede, içselleştirerek yaşamada ve paylaşmada suyun pozitif gücünden istifade edebiliriz. Su, hücrelerimizin tazelenmesinde aktif görev üstlenmektedir. Yüzde 2 lik hacmiyle yüzde 98 lik bedenimizi yöneten beynimiz üzerinde en etkili unsurlardan biri yine sudur. İnsanlar, canlılar, cansızlar ve dünya ailesini oluşturan unsurlar olarak hepimiz birbirimizle ilişki ve iletişim içerisindeyiz.
Nasıl ki bir ailenin huzuru aile bireylerinin aralarındaki huzuru aralarındaki ilişki ve iletişimin düzeyi belirliyorsa, bu durum aynı şekilde toplumda ve tüm gezegenimizde de aynıdır. Aslına bakılırsa pek çok organizasyonun, birlikteliklerin dinamikleri aynıdır. Dünyamız tüm içindekilerle birlikte yaşayan bir canlı gibidir.Gezegenimiz, dünyamızda insanlardan, canlılardan, cansızlardan oluşan kocaman bir ailedir. Bu canlılar arasındaki iletişimin kalitesi dünyamızın dünyamızdaki barışı ve huzuru oluşturmaktadır.
Dünyamızdaki huzurun, barışın ve hoşgörünün temel dinamiklerinden birisi de suyla olan iletişimimizin kalitesidir. Su, tarih boyu insanların ve uygarlıkların ilgi odağı olmuş; yerleşme ve medeniyet suyun çevresinde kurulmuştur; çünkü su hayattır. Suyun dışında bir hayat düşünülemez. Tarih boyunca su, insan ve onları buluşturan oluklar, kurnalar, musluklar hep bir arada yolculuk yapmışlardır. Bu yolda ve yolculukta insan ile su’yun iletişimi hep üst seviyelerde olmuştur. Her iki taraf da birbirini anlamaya çalışmış, ortak bir dil geliştirmişlerdir. Zaman içerisinde bu iletişimin seviyesi düşmüş, iki taraf birbirini anlayamaz hale gelmişlerdir.