Genel Kategori

Yokoluş İsyanı: İklim krizini durdurabilmek için Türkiye’de sürekli eylem halinde olacağız

Dünya son yıllarda iklim krizinin etkilerini daha fazla yaşamaya ve anlamaya başladı. Bilim insanları acil hareket planları şart diyor, çevreciler ise dünyanın dört bir yanında sokaklara çıkarak hükümetleri iklim krizine karşı acil önlem almaları için zorluyor.

Özellikle, Extinction Rebellion’ın, Londra ve İngiltere’nin diğer kentlerindeki ana arterleri tıkayarak yaptıkları sivil itaatsizlik eylemleri iklim krizini, ekonomik ve sosyal çöküşü yeniden dünya gündemine taşıdı. Londra merkezli bu küresel hareketin Türkiye ayağı da var.

Aslında oluşumun, Türkiye ve küresel ayağının ekolojik çöküşe karşı üç aşamalı plan önerileri aynı. Hükümetler dünyanın karşı karşıya kaldığı iklim krizi hakkında doğruları söylemeli, İngiltere karbon salımını 2025’e kadar sıfırlamak için bağlayıcılığı bulunan yasal düzenlemeler yapmalı ve bu hedefe ulaşmak için atılacak adımları denetleyecek bir “Yurttaşlar Meclisi” kurulmalı.

Tüm bunlara ek olarak Türkiye Yokoluş İsyan oluşumunun fazladan bir talebi daha var.

O da, iklim krizini durdurmak için Nisan 2016’da 179 ülkenin taraf olduğu Paris İklim Anlaşması’nın Türkiye tarafından da yürürlüğe koyulması.

Euronews’e konuşan Yokoluş İsyancıları farklı eylem modelleri benimseyerek daha çok farkındalık yaratma derdinde. O nedenle işin içine sanat ve müziği de katarak yola devam ediyorlar. Her ne kadar Londra ve diğer ülkelerdeki gibi daha sert eylemler yapamasalar da Türkiye’de de giderek duyulmaya başladıklarını düşünüyorlar.

Meselenin sadece buzulların erimesi olmadığını belirten aktivistler, insanlığı 10-20 yıl arasında daha büyük çevre felaketleri beklediği görüşünde.

Şimdilik sayıları 70 civarında olan ve sürekli eylemlilik ilan eden Yokoluş İsyancıları’nın Türkiye ayağında yer alan çevreciler, küresel ve yereldeki planlarını, devletlerin bir an önce alması gereken acil önlem planlarını, farkındalığın nasıl artırılacağını ve iklim krizinde medyanın nasıl aktif ve ilkeli yol alacağını Euronews’e anlattı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir